24 Nisan 2023
Tanıklıktan Çekinme Hakkının İstisnaları (HMK m. 251)
Tanıklıktan Çekinme Hakkının İstisnaları (HMK m. 251)
248 ve 249 uncu maddeler ile 250 nci maddenin (a) bendindeki hâllerde;
a) Bir hukuki işlemin yapılması sırasında tanık olarak bulundurulmuş olan kimse o işlemin esası ve içeriği hakkında,
b) Aile bireylerinin doğum, ölüm veya evlenmelerinden kaynaklanan olaylar hakkında,
c) Aile bireyleri arasında, ailevi ilişkilerden kaynaklanan mali uyuşmazlıklara ilişkin vakıalar hakkında,
ç) Taraflardan birinin hukuki selefi veya temsilcisi olarak kendisinin yaptığı işler hakkında, tanıklıktan çekinilemez.

24 Nisan 2023
Tanıklıktan Çekinme Halleri
Tanıklıktan Çekinme Halleri
Kişisel Nedenlerle Tanıklıktan Çekinme (HMK. m. 248)
- a) İki taraftan birinin nişanlısı.
- b) Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi.
- c) Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu.
ç) Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar.
- d) Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları.
- e) Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk.
Ayrıca HMK m. 247 ‘de kişisel nedenlerle tanıklıktan çekinme sebeplerinin varlığı hâlinde, hâkim tanık olarak çağrılmış kimsenin çekinme hakkı bulunduğunu önceden hatırlatması gerektiği belirtilmiştir.
Sır Nedeniyle Tanıklıktan Çekinme (HMK. m. 249)
Kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Ancak, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükmü saklı kalmak üzere sır sahibi tarafından sırrın açıklanmasına izin verildiği takdirde, bu kimseler tanıklıktan çekinemezler.
Menfaat İhlali Tehlikesi Nedeniyle Tanıklıktan Çekinme (HMK. m. 250)
a) Tanığın beyanı kendisine veya 248 inci maddede yazılı kimselerden birine doğrudan doğruya maddi bir zarar verecekse.
b) Tanığın beyanı kendisinin veya 248 inci maddede yazılı kimselerden birinin şeref veya itibarını ihlal edecek ya da ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına sebep olacaksa.
c) Tanığın beyanı, meslek veya sanatına ait olan sırların ortaya çıkmasına sebebiyet verecekse.
Yukarıda sayılan sebeplerden birine veya birkaçına dayanarak tanıklıktan çekinmek isteyen kişi, HMK m.252 ‘e göre çekinme sebebini ve bu sebebi haklı gösterecek delilini, dinleneceği günden önce yazılı veya davet edildiği duruşmada sözlü olarak bildirmek zorundadır.
Çekinme sebeplerini ve bunun dayanaklarını önceden bildirmiş olan tanık belli günde mahkemeye gelmek zorunda değildir. Mahkeme, duruşmada bulunan tarafları dinledikten sonra tanıklıktan çekinmenin haklı olup olmadığına karar verir.
Tanık, kanuni bir sebep göstermeden tanıklıktan çekinir, yemin etmez veya göstermiş olduğu sebep mahkemece kabul edilmemesine rağmen tanıklık yapmaktan çekinirse beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına ve bu yüzden doğan giderleri ödemesine hükmedilerek, yeniden dinlenilmek üzere yargılama başka güne bırakılır. (HMK m.253)
Tanık kendisine sorulan sorulara cevap vermez veya yemin etmemekte direnirse o mahkemece iki haftayı geçmemek üzere disiplin hapsine mahkûm edilir.

24 Nisan 2023
Tanıklıktan Çekinme ve HMK
Tanıklıktan Çekinme ve HMK
Kanun koyucu, tanıklık yapmayı mecbur hale getirip buna yönelik maddeler hazırlasa da kanunda açık olarak belirtilmiş olan hallerde tanık olarak çağrılmış bulunan kimsenin, tanıklık yapmaktan çekinebileceğini uygun görmüştür. (HMK m. 247)
Kanun koyucu bu halleri; “Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekinme” (HMK. m. 248), “Sır nedeniyle tanıklıktan çekinme” (HMK m. 249), “Menfaat ihlali tehlikesi nedeniyle tanıklıktan çekinme” (HMK m. 250) başlıkları altında toplamış ve her hali açıkça belirtmiştir. Ancak bu söz konusu özel haller dolayısıyla tanıklara tanınan tanıklıktan çekinme hakkı verildiği gibi, HMK m. 251 ‘de yine açıkça belirttiği bazı durumların varlığı halinde bu durumlara bir istisna öngörmüş ve söz konusu kişilerin tanıktan çekinemeyeceğini belirtmiştir.
Ayrıca, HMK 248, 249 ve 250. maddelerde sayılan istisna haller dışında Türk yargısına tabi olmayan kişiler için de tanıklık yapma yükümlülüğü yoktur. Örneğin, Türk yargısına tabi olmayan yabancı ülkelerin diplomatik temsilcileri, tanıklık yapmak zorunda değildir ve bu kişiler, mahkemeye tanık olarak çağrılamazlar.

24 Nisan 2023
Tanıklık Yapmak Mecburiyeti
Tanıklık Yapmak Mecburiyeti
Kural olarak tanıklık yapmak mecburidir. HMK m. 245 ‘e göre tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak (tanığın mahkemeye davet edilmesine yönelik esaslar HMK m. 243 ve 244 ‘te yer almaktadır.) çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beşyüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur. Zorla getirtilen tanık, öncesinde gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse, aleyhine hükmedilen giderler ve disiplin para cezası kaldırılır.
Tanıklık yapma yükümlülüğü üç unsuru içerir. Tanıklık için çağrılan kişi;
- Çağrıldığı mahkemeye gitmelidir,
- Tanık olarak yapacağı beyanların doğruluğu hakkında, ifade öncesinde yemin etmek,
- Sorulan sorular üzerine bildiklerinin doğru şekilde açıklamak zorundadır.
Ayrıca, hâkim gerekli görülen hâllerde, sözlü olarak dinlenmesi yerine, belirlenecek süre içinde cevaplarını yazılı olarak bildirmesi için tanığa soru kâğıdı gönderilmesine karar verebilir. Bu şekilde işlem yapılması, tanığın vereceği cevabın hükme yeterli olup olmadığı hususunu hâkimin takdir etmesine engel olamaz. Hâkim, verilen yazılı cevapların yetersiz olması hâlinde, tanığı dinlemek üzere davet edebilir. (HMK m. 246)

24 Nisan 2023
Tanıklıktan Çekinme
Tanıklıktan Çekinme
Tanık
Tanık, mahkemede taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda çekişmeli olan, geçmişte vuku bulmuş olay ve durumlarla alakalı sahip olduğu bilgileri (söz konusu durumla ilgili gördüğü, işittiği, bildiği vs. bilgiler) mahkemeye aktaran kişidir. Tanık, sadece bildiklerini aktarır, kişisel görüşü ve yorumları sorulmaz bu yönüyle bilirkişiden ayrılmaktadır.
Kural olarak herkes tanık olabilir. Ancak tanık olarak dinlenilecek kişinin temyiz kudretine sahip olması ve durumun şartları doğrultusunda yeterli becerilere sahip olması gerekir. Örneğin görme engelli biri, görsel ifadelere yer veremeyeceği için bazı durumlarda tanık olması mümkün olmaz; aynı şekilde akıl hastası olan birinin de tanıklık yapması sağlıklı olmayacaktır. Tanık olarak mahkemede dinlenilmesi için kişilerin yaşına, cinsiyetine, davadaki taraflarla olan yakınlık derecelerine (tarafların eşi, çocukları, arkadaşları vb. olabilir), davayla ilgili menfaatlerine bakılmaz hepsi gerek duyuluyorsa mahkemede dinlenir. Fakat, tarafların yakınları veya davada menfaatleri olan kişiler dinlenirken bu durumları göz önünde bulundurulur ve tanıklık yapacak kişi ne olursa olsun doğruyu söylemesi için ikaz edilir.
Bu hususlarla birlikte, ne kadar ikaz edilirse edilsin tanıklık yapacak kişiler ister taraf yakını olduğu için ister farklı kişisel sebepleri doğrultusunda veyahut gerçekten olayları yanlış anladıkları için doğru olmayan bilgiler verebilirler. Bu nedenle tanık ifadesi, davanın neticeye erdirilmesinde her ne kadar vazgeçilemeyen bir unsur olsa da her zaman doğru bilgiyi vermeyen, mahkemede oldukça dikkat edilmesi gereken bir husus olduğu unutulmamalıdır.
