29 Kasım 2023
Suç ve Cezada Kanunilik İlkesi
-
Kavram ve Dayanak
Hukuk devleti, bireyi yalnızca ceza hukuku aracılığı ile korumakla kalmayıp aynı zamanda ceza hukukuna karşı da korumakla mükelleftir. Bu maksatla oluşturulan suç ve cezada kanunilik ilkesi, devletin cezalandırma yetkisinin sınırlarını oluşturur. Bu ilkeye göre; hem herkes hangi davranışın cezalandırılabilir olduğunu önceden bilmektedir hem de bir davranışın cezalandırılabilir olduğuna ancak kanun koyucunun karar vermesi gerektiği güvence altına alınmış olmaktadır.
Kanunilik ilkesi, AY m. 38, AİHS m. 7/1 ve MvSHS m. 15/1 ‘de açıkça yer almaktadır.
AY m. 38 ‘e göre, kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Bu madde sayesinde anayasal güvence altında olan kanunun ilkesi, kanun koyucunun tasarruf yetkisi dışındadır ve ilkeye aykırılık zorunlu olarak getirilen kuralın da anayasaya aykırı olması sonucuna yol açar. Bu bağlamda örneğin, bir kanunda yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlara da bu kanunun uygulanacağını öngören bir düzenlemeye gidilirse, bu düzenleme AYM m. 38’e aykırı olacağı için bu kanun Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi mümkün olabilecek ve hatta Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuruya da konu yapılabilecektir.
Bunların yanında TCK m. 2/1 ve 2 ‘de kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz. Ve idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
