3 Ağustos 2022
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması İhlali
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması İhlali
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu kural olarak herhangi bir suçu işlemiş fail hakkında uygulanabilir. Fakat kanun koyucu birtakım suçları işleyen failler için bu kurumun uygulanmasını yasaklamış ve bu suç tiplerini ilgili mevzuatta belirtmiştir. İçtihatlar yoluyla da kurumun uygulanamayacağının kabul edildiği bazı suçlar bulunmaktadır. İçtihatlar yoluyla kurumun uygulanamayacağının kabul edildiği suçlar çoğunlukla zararın giderilmesi yoluyla kamu davasının düşmesine veya cezanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini gerektiren suçlardır.
Bu suçlara örnek olarak işkence suçu verilebilir. İşkence suçu işleyen failler hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanması AİHM tarafından AİHS m. 3 hükmünün ihlali olarak görülmüştür. AİHM, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını, mahkûmiyet hükmünün etkisini ortadan kaldırıcı nitelikte değerlendirmiş ve bu sebeple kabul edilemez tedbirler kategorisinde kabul etmiştir.
477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu md. 63/2 uyarınca, bu kanun kapsamındaki disiplin suçlarının ceza miktarı ne olursa olsun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Fakat, disiplin suçu 26.02.2008 tarihinden daha önce işlenmişse hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri uygulanabilir.
Karşılıksız çek keşide etme suçu, imar kirliliğine neden olma suçu, Anayasanın m.174 gereğince koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar (CMK md.231/14). Disiplin veya tazyik hapsi gerektiren fiiller (taahhüdü ihlal veya nafaka borcunun ödenmemesi suçu sebebiyle hükmedilen tazyik hapsi; duruşma disiplinine aykırılık nedeniyle hakim tarafından hükmedilen disiplin hapsi).
Son olarak, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar bakımından 6352 sayılı Kanun m.105/2-b maddesi ile yapılan değişiklikle birlikte HAGB hükümleri uygulanabilmektedir. Örneğin, propaganda, örgüte yardım etme suçu vs. gibi suçları işleyenler diğer şartlar varsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumundan yararlanabilecekler.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanması için gerekli olan en önemli şartlardan birisi sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışlarıyla yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemede kanaat uyanması hususudur. Ertelemeyle ulaşılmak istenen sanığın ıslahı amacına ulaşabilmek için, bu şartın doğru ve düzgün bir şekilde tespit edilmesi oldukça önemlidir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ikinci şartı mağdurun veya kamunun suç sebebiyle uğradığı zararın giderilmesidir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına bağlı olarak yetişkin sanıklar için beş yıllık, suça sürüklenen çocuklar için üç yıllık denetim süresine hükmedilir. Bu anlamda denetim süresinin tespitinde sabit süre sistemi tercih edilmiştir. Bu denetim süresi içerisinde kasten işlenebilen bir suçun işlenmemesi gerekir.
CMK m. 231/8 denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının duracağını belirtmiştir. Böylece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesiyle birlikte dava zamanaşımı duracaktır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bir hüküm değildir ve karara esas teşkil eden mahkûmiyet hükmü de kesin hüküm niteliğinde değildir. Bu sebeple mahkûmiyet hükmüne karşı istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulamayacaktır. CMK m. 231/12 uyarınca ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilecektir.
Bunun yanı sıra denetim süresi içerisinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
- a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
- b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
- c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir.
HAGB denetim süresi içerisinde sanığın 5 yıllık süre boyunca yeniden suç işlememesi ve eğer mahkemece belirlenmiş ise 1 yıldan fazla olmayacak süre ile belirlenen tedbirleri ihlal etmemesi gerekir. Aksi halde açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanacaktır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlenmesi ve bu suç ile ilgili mahkumiyet kararı verilmesi halinde bu durum HAGB kararını veren mahkemeye bildirilir. HAGB Kararı veren mahkeme, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararının Kaldırılmasına ve hükmün açıklanmasına karar verir. Fakat açıklanan hükmün seçenek yaptırımlara çevrilmesi ya da ertelenmesi mümkün değildir.

3 Ağustos 2022
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Ne demek?
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Ne demek?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu CMK m.231’de düzenlenmektedir. Bu kurum esas itibariyle bir erteleme kurumudur. CMK m. 231/5 uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde mahkûmiyet hükmü sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmayacaktır. CMK m. 231/10 uyarınca da, denetim süresinin sanık tarafından iyi halli geçirilmesi durumunda da mahkûmiyet hükmü kaldırılarak davanın düşmesine karar verilecektir
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu ilk kez suç işleyen ve 2 yıl veya daha az hapis veya adli para cezasına mahkûm olan kişilerin hapishaneye girmeksizin ıslah olmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
CMK m. 231/13 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı adli sicile değil, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilmektedir. Böylece mahkûmiyet hükmü, denetim süresi içerisinde sanığın sosyal hayatına engel olmamaktadır.
Sanık denetim süresi içerisinde iyi hal gösterip bu mahkûmiyet hükmünün kaldırılmasını ve düşme kararı verilmesini sağlayabilir. Böylece suç işlemiş kişi hem ıslah olmuş olacak hem de hiç suç işlememiş birisi gibi hayatına devam edebilecektir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hangi koşullarda verilebileceği CMK m. 231/5-14’te düzenlenmektedir. CMK m. 231/5: “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, (…) “iki yıl” veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır…” hükmü gereğince sanık hakkında yapılan yargılama sonunda mahkûmiyet hükmü verilmesinin ve uzlaşmanın sağlanamamış olmasının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için birer ‘ön şart’ olduğu kabul edilir.
CMK m.231/5 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için sanık hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın, yüklenen suçu işlediğinin sabit olduğuna kanaat getirilip hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması gerekir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için gereken mahkûmiyet hükmünün gerekçeli bir şekilde, hükümde var olması gereken bütün unsurları haiz bir şekilde açık duruşmada kurulmuş ve duruşma tutanağına geçirilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenden ötürü sanık hakkında temel cezanın tayininden sonra hükmün bireyselleştirilmesine ilişkin bütün kuralların uygulanmasıyla birlikte sonuç cezanın gerekçeli olarak belirtilmesi gerekmektedir. Bu şekilde kurulan hükmün denetlenebilme olanağı sağlanmış olacaktır.
CMK m. 231/5: “…Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır” ibaresini içermektedir. Bu anlamda hem uzlaştırma hem de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanabildiği hallerde uzlaştırma kurumuna öncelikli olacaktır. Bununla birlikte CMK m. 231/5 yalnızca önce uzlaştırma kurumunun uygulanması gerektiğini düzenlenmiş fakat uzlaştırmaya tabi suçlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasını yasaklamamıştır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın ön şartlarından diğeri ise uzlaşmanın sağlanamamış olmasıdır.
CMK m. 231’de düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmaması yönünde mahkemeye verilmiş takdir yetkisi, CMK m. 254/2’nin uygulandığı hallerde bir zorunluluk haline gelmiştir. Fakat CMK m. 254/2’de yer alan “Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir…” ibaresi hâkimin takdir yetkisini ortadan kaldıran bir ibaredir ve bu düzenlemeyle CMK m. 231’de yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin şartlar uygulama dışı bırakılmaktadır.

3 Ağustos 2022
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hüküm mahkemenin, hakkında muhakeme yürütülen uyuşmazlığı çözümleyen, ceza davasını ve ceza muhakemesi ilişkisini sonlandıran kararıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ise CMK m.223 uyarınca hakkında muhakeme yürütülen uyuşmazlığı doğrudan veya dolayısıyla çözen, ceza davasını ve ceza muhakemesi ilişkisini sona erdiren bir karar değildir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması sanık hakkında verilmiş mahkûmiyet hükmünün şekli anlamda kesinleşmesini ve buna bağlı olarak maddi anlamda kesinleşmesini engelleyen ve uyuşmazlığın belirli bir süre derdest kalmasını sağlayan bir karardır. Dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması bir hüküm değildir.
CMK m. 231 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumunda sanık hakkında kurulmuş ancak henüz kesinleşmemiş bu mahkûmiyet hükmü sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmayacak, herhangi bir hak yoksunluğuna sebebiyet vermeyecek ve hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş kişi sanık sıfatını taşımaya devam edecektir.
Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, birisi mahkûmiyet diğeri hükmün açıklanmasının geri bırakılması olmak üzere iki karar vermektedir. Fakat mahkûmiyet hükmünü açıklamadığı için karar kesinleşmez ve kamu davası devam eder.
