22 Ekim 2021
Güveni Kötüye Kullanma Suçu
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU (TCK 155/1-2)
GENEL AÇIKLAMALAR
Güven ve sükunetten yoksun, düzensiz, uyumsuz ve karmakarışık bir toplumda bütün suçlar
olasıdır ki daha kolay işlenebilme potansiyeline sahiptir. Ticaretin ilerlemesiyle beraber kişiler arasındaki güven ilişkisi daha fazla önem kazanmış ve bu sebeple güven toplumun temel yapı taşı haline gelerek insanların hayatında önemli bir yer edinmiştir. Toplumdaki hukukî ilişkilerin ilerleyebilmesi kişiler arasındaki ilişkinin, güvenli bir şekilde toplum geneline yayılmasına bağlıdır. Ceza kanunlarının toplumun değer yargılarını ve ticari düzenini bu suçla koruma altına aldığı söylenebilir. Bununla birlikte kanun koyucu tarafından güveni kötüye kullanma suçunun failine müeyyideler öngörülerek suç kontrol altına alınmak istenmiştir. Güveni kötüye kullanma suçu bakımından adından da anlaşılabileceği üzere güven kuşkusuz mühim bir kavramdır. Esasen bu suç mülkiyeti ve kişiler arasındaki güven bağını koruyarak ticaret hayatının devamlılığını sağlamayı hedeflemektedir. Güveni kötüye kullanma suçu niteliği gereğince özel hukuka dair kavramlara dayanmaktadır. Nitekim güveni kötüye kullanma suçunun daha net anlaşılabilmesi adına mülkiyet ve zilyetlik kavramlarından kısaca söz edilecektir. Güveni kötüye kullanma suçunda korunan hukuksal değerler mülkiyet ve zilyetlik haklarıdır. Buna ek olarak kanaatimizce kişiler arasında sözleşmeler aracılığıyla ortaya çıkan güven ilişkisinin de korunan hukuki değer olduğu söylenebilir. Zilyetlik ve mülkiyet kavramları eşyalar üzerine kişilere hâkimiyet sağlayan haklardır. Malik ile
zilyedin yetkileri birbirine eş olmakla birlikte farklı niteliktedir. Mülkiyet hakkı, malike aynı
zamanda zilyet olma yetkisi de verir ancak bu yetkiyi veren tek hak da mülkiyet değildir. Güveni kötüye kullanma suçunun dayanmakta olduğu nedenler diğer suçlara kıyasen daha geniş kapsamlı hazırlanmıştır. Güveni kötüye kullanma suçunda korunan hukuki değer, suçun konusu, maddi unsuru ve uygulama alanı açısından anlaşılabilir durumdadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155. Maddesinde yer alan güveni kötüye kullanma suçu yükümlülük suçlarından olmakla birlikte özgü suç niteliğinde ve tek hareketli bir suçtur. Türk Ceza Kanunu m. 155/1’de suçun basit hali, m. 155/2’de ise nitelikli hali düzenlenmektedir. Güveni kötüye kullanma suçunun basit ve nitelikli hâli için görevli mahkeme asliye ceza mahkemesi, yetkili mahkeme ise, suçun işlendiği yer mahkemesidir. Failin, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğu ya da zilyetliğin devir olgusunu inkâr ettiği yer asliye ceza mahkemesi, güveni kötüye kullanma suçu bakımından görevli ve yetkili mahkemedir. Güveni kötüye kullanma suçu, malvarlığına karşı suçlar arasında yer almaktadır. Malvarlığına karşı suçlarda şahsi cezasızlık hali ve etkin pişmanlık hükümleri ortak hükümler adı altında TCK m. 167’ de şahsi cezasızlık hali, TCK m.168’de ise etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiştir. Güveni kötüye kullanma suçu malvarlığına karşı suçlar başlığı altında bulunan hırsızlık, dolandırıcılık, yağma, zimmet ve mala zarar verme suç tipleriyle ilişkilidir ve bu
suçlarla karıştırılabilmektedir. Ancak güveni kötüye kullanma suçunu diğer malvarlığına karşı
suçlardan ayıran özellikler kanaatimizce malik ile malın zilyetliği devredilen kimse arasında
zilyetliğin devir amacını belirleyen bir sözleşme ilişkisi bulunması ve mağdur ile failin suçtan önce var olan kişisel iletişimleri sonucu ortaya çıkabilmesidir.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE BENZER SUÇLARLA İLİŞKİSİ
Türk Ceza Kanunu’nda güveni kötüye kullanma suçu ile ilişki içerisinde olan ve çoğu zaman uygulamada birbirine karıştırılan bazı suçlar bulunmaktadır. Benzerlik gösteren bu suçlar arasındaki ilişkiyi ve birbirlerinden ayrılan özelliklerini suç tipinin daha iyi anlaşılması adına aşağıda kısaca açıklamakta fayda bulunmaktadır.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU- HIRSIZLIK SUÇU İLİŞKİSİ
Güveni kötüye kullanma suçunda mal, failin zilyetliğine mağdurun rızası sonucu geçmektedir. Ancak hırsızlık suçunda, mal mağdurun rızası dışında alınmaktadır. Buna ek olarak güveni kötüye kullanma suçu taşınabilir ve taşınmaz mallar üzerinde işlenebilir ancak hırsızlık suçu, yalnızca taşınabilir mallar üzerinde işlenebilen bir suçtur. Diğer farklılıklardan birisi ise hırsızlık suçunun basit halinin takibinin şikayete bağlı olmamasıdır. Güveni kötüye kullanma suçu ve hırsızlık suçunun ortak özelliği ilk olarak korunmak istenen hukuki menfaatin malvarlığı hakları olması, bir diğeri ise maddi konunun eşya ve mal olmasıdır.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU- DOLANDIRICILIK SUÇU İLİŞKİSİ
Dolandırıcılık suçunda fail, hile ile malı almakta fakat güveni kötüye kullanma suçunda mağdur ve fail arasında güven ilişkisi bulunması sebebiyle malın zilyetliği faile geçmektedir.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU- YAĞMA SUÇU İLİŞKİSİ
Yağma suçu TCK m.148’de düzenlenmiştir. Güveni kötüye kullanma suçunda rızaya bağlı olarak zilyetlik devredilir ancak yağma suçunda malın zilyetliği, tehdit veya cebirle elde edilmektedir. Malın zilyetliğini ele geçirme noktasında birbirlerinden ayrılmaktadır.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU- ZiMMET SUÇU İLİŞKİSİ
Kamu görevlisine görevinden dolayı eşya verilmesi ve görevlinin bu eşyayı devir amacı dışında kullanması veya devir olgusunu kabullenmemesi durumunda güveni kötüye kullanma suçu oluşmayacak aksine kanunda özel olarak düzenlenmiş bulunan zimmet suçu ortaya çıkacaktır. Diğer bir ifadeyle zimmet suçunda fail, bu malı görevinin kendisine vermiş olduğu yetkileri kötüye kullanması sonucunda edinmektedir. Fakat mal eğer kamu görevlisine görevi sebebi dışında verilmiş yani ona duyulan güven nedeniyle teslim edilmiş ise güveni kötüye kullanma suçu ortaya çıkacak ve o kişi bu suçun faili olacaktır.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA-MALA ZARAR VERME SUÇU İLİŞKİSİ
Güveni kötüye kullanma suçunda eşyanın bir güven ilişkisi sonucu edinilmesi gerekmektedir. Fakat güveni kötüye kullanma suçunun aksine mala zarar verme suçunda böyle bir gereklilik bulunmamaktadır.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
Güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hali TCK m.155 fıkra 2’de düzenlenmektedir. TCK m.155/2 gereğince bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli halini basit halinden ayıran temel farklar soruşturmasının ve kovuşturmasının şikayete tabi olmaması ve müeyyidesinin daha ağır olmasıdır. Basit halinden fazla bir cezayı gerektirmesinin sebebi fail ve mağdur arasındaki daha fazla olan güven ilişkisininin korunmaya çalışılmasından kaynaklanmaktadır. Ticaret hayatındaki kaos ortamını önlemek ve ticari ilişkilerdeki güveni sağlamak adına fail ve mağdur arasında herhangi bir ticari ilişki söz konusu olduğunda kanun koyucu bunu nitelikli hal olarak düzenlemiştir. Buna ek olarak mağdurun veya failin tacir olmasını zorunlu kılmamıştır. Hizmet sözleşmesi uyarınca teslim ve tevdi edilmiş eşya hakkında güveni kötüye kullanma suçunun işlenmesi güveni kötüye kullanma suçunun bir diğer nitelikli halidir. Son olarak, hangi nedenden doğmuş olursa olsun başkasının mallarını idare etme yetkisine sahip olan kişiler tarafından suçun işlenmesi güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN MADDİ UNSURLARI
Suçun faili, malın zilyetliği kendisine devredilmiş olan kişidir. Kişinin zilyetliği kendisine
devredilmiş olan malı, devir amacı dışında tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu kabul
etmemesi halinde güveni kötüye kullanma suçu oluşacaktır. Herkesin işleyebileceği diğer suçlardan ayrıldığı nokta güveni kötüye kullanma suçunda bir ön şart olan zilyetliğin meşru olarak devrinin gerçekleşmesidir. Dolayısıyla güveni kötüye kullanma suçu fail yönünden bir özellik ortaya koymaktadır. Güveni kötüye kullanma suçunda eşyanın malikinin fail olma ihtimali yoktur. Güveni kötüye kullanma suçunda suçun faili ile sözleşme ve güven ilişkisi kurmuş ve bu nedenle eşyanın zilyetliğini faile devretmiş kimse mağdur durumundadır. Suça konu olan malın maliki mağdurdur ayrıca malı zilyetliğinde bulunduran üçüncü kişi de mağdur olabilmektedir. Yalnızca gerçek kişiler güveni kötüye kullanma suçunun mağduru olabilir yani aile, devlet ve tüzel kişiler yalnızca suçtan zarar görenler konumunda olacaktır. Güveni kötüye kullanma suçunda suç konusu zilyetliği devredilmiş̧ olan maldır.
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN MANEVİ VE HUKUKA AYKIRILIK UNSURLARI
Güveni kötüye kullanma suçu kasten işlenebilen bir suçtur yani fail suç teşkil eden fişleri bilerek ve isteyerek gerçekleştirmektedir. Ancak kanaatimizce olası kast ile de işlenebilir. Taksirli hali kanunda suç olarak düzenlenmemiştir dolayısıyla bu suç taksirle işlenemez. Hukuka uygunluk sebepleri güveni kötüye kullanma suçu bakımından ilgilinin rızası ve hakkın kullanılması şeklindedir. Kanaatimizce zorunluluk hali ve hapis hakkının kullanılması da hukuka uygunluk sebebi olarak sayılabilir.

Lise egitim hayatına İstanbul Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler lisesinde başlayıp, Kanada Moncton High School’da devam etmiştir. Şu anda Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesinde son sınıf öğrencisi olarak eğitim hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda yarı zamanlı olarak Polat&Polat Hukuk Bürosu’nda staj yapmakla birlikte web sitesi için metin yazarlığı yapmaktadır.
Yasal Uyarı
Bu sayfadaki içerikler hukuk fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanmış, içeriğin planlaması ve kontrolü büromuz avukatları tarafından yapılmıştır. Bu sayfada yer hazırlanan hukuki bilgiler, hukukçulara ve genel hatlarıyla konu hakkında fikir edinmek isteyen kişilere yöneliktir. Bu bilgilerin doğruluğunu temin etmek için azami çabayı göstermekle birlikte; bilgilerin somut olaya göre geçerliliğinin değişebileceğini veya yasal değişikliklerle güncelliğini yitirebileceğini, avukatlarımızın hukuki görüşleriyle yargılama yetkisine sahip mercilerin görüşlerinin yer yer birbirinden ayrılabileceğini hatırlatmak isteriz.