12 Kasım 2021
Disiplin Cezası
DİSİPLİN CEZASI
DİSİPLİN CEZASI NEDİR?
İdare, kendine has yapılanması, kuralları, hiyerarşisi olan bir kurumdur. Bu sebeple idari organların işleyişi, örgütlenişi ve bu işleyişin belli bir düzen içinde seyretmesi çok önemlidir. İdari örgütlenmedeki düzen idarenin işlem ve eylemlerindeki süreklilik için de önem arz eder. Bu sebeple idari yapılanmalarının kendine has bir düzenleri, denetimleri mevcut olabilir. Disiplin kelime anlamı olarak düzen bağı olmakla beraber kurum içinde insanların kendiliğinden uyduğu ve uymak zorunda olduğu kuralları da kapsar. Bir çeşit nizamlı olma halidir de denebilir.
Disiplin cezası ise herhangi bir kurumdaki idari işleyişe uygun davranmayan, idari işleyişe aykırı hareket eden yahut bu düzen halini bozan kişinin fiilinin sonucunda kişiye uygulanan yaptırımdır. Disiplin cezaları fiilin ağırlığına göre uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya statüyü sona erdirme şeklinde görülebilir. Bahsi geçen bu disiplin cezalarından uyarma ve kınama manevi nitelikte; aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması mali nitelikte ve statüyü sona erdirme disiplin cezası ise kişinin direkt olarak kurumla ilişiğini kestiği için tasfiye edici niteliktedir.
Bir kişi hakkında doğrudan disiplin cezası verilemez. Öncelikle bir disiplin soruşturması yürütülmeli, bu soruşturma sonucunda kişiye bir yaptırım uygulanması gerekiyorsa o zaman disiplin cezasına hükmedilmelidir. İdare hukukunda buna doğrudan disiplin yaptırımı verme yasağı denir. Disiplin soruşturması belli bir usule göre yürütülmelidir. Bir disiplin soruşturması açılabilmesi için öncelikle idarenin söz konusu disipline aykırı fiili öğrenmiş olması gerekmektedir. Bu da çeşitli şekillerde mümkün olabilir. Örneğin ihbar, şikayet, teftiş ve inceleme sonucu, fiilin işlendiğinin bizzat yetkili amirce tespit edilmesi vs… İdare, disipline aykırı fiilin öğrenilmesiyle birlikte bir soruşturma emri çıkarır ve soruşturmaya başlanır. Soruşturmaya başlandıktan sonra disiplin soruşturmacısı, hukuka aykırı olmamak koşuluyla, doğru karara varmasını sağlayacak delilleri toplar. Soruşturmacı, soruşturmayla ilgili birimlerden evrak, eşya istemek; varsa şikayetçi veya ihbarcıyı dinleyip ifadesini almak gibi yetkilere sahiptir. En son aşamada ise soruşturmacı tüm bu deliller ışığında söz konusu eylemin disiplin cezası gerektirip gerektirmediğine karar verir.
DİSİPLİN CEZASINA İTİRAZ
Disiplin cezalarına itiraz için pek çok farklı mevzuat hükmü, usuli süreç mevcuttur. İlgili idari personel bağlı olduğu mevzuata uygun şekilde disiplin cezasına itiraz etmelidir. Örneğin devlet memurları için Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesine göre itiraz süresi kararın tebliği anından itibaren yedi gün iken; hakimler veya savcılar için Hakimler Savcılar Kanunu’nun 73. Maddesine göre hakkında disiplin cezası verilen hâkim ve savcılar için itiraz süresi kararın tebliği anından itibaren on gündür. Kişinin itirazı üzerine disiplin cezası yeniden incelenir. Bu incelemenin sonunda disiplin cezası azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir. Fakat her ne şekilde olursa olsun ilk karardan daha ağır bir disiplin cezasına hükmedilemez. Bu durum hukuk güvenliği ve hak arama özgürlüğünün somut bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanımızca itiraz sonucu daha ağır bir cezaya hükmedilmesi, kişilerin disiplin cezalarına itiraz etmekten çekinmelerine sebep olacaktır. Bu sonuç ise dolaylı yoldan “İdarenin işlem ve eylemlerine karşı her türlü yargı yolu açıktır.” Hükmünü işlevsiz hale getirecektir.
Bunun dışında disiplin cezasına idari yargıda iptal davası açmak da mümkündür. İlgili mevzuat gereği süresi içinde idari itiraz yoluna gidip olumsuz sonuç alanlar veya idari itiraz yoluna gitmeyenler disiplin cezasına karşı iptal davası açabilirler. Disiplin cezalarına karşı açılacak iptal davasında görevli ve yetkili mahkeme, ilgili kişinin bulunduğu yer idare mahkemesidir.
DİSİPLİN CEZASI SORGULAMA
Kişilerin disiplin cezası alıp almadıklarını sorgulayabilecekleri bir sistem yoktur. Kanımızca böyle bir prosedürün olmaması da anlaşılabilir. Çünkü bir memur/öğrenci disipline aykırı bir eylemde bulunduğunda, hakkında bir disiplin soruşturması açılır. Kişiye hakkında açılan disiplin soruşturması bildirilir ve savunma vermesi için süre verilir. Bu sebeple zaten memurun/öğrencinin hakkında açılan disiplin soruşturmasından ve soruşturma sonucunda verilecek cezadan haberdar olmaması hukuken mümkün değildir. Ancak bazı durumlarda idari merciler herhangi bir disiplin soruşturması yürütmeden direkt olarak disiplin cezası verebilmektedir. Bu durumda verilen disiplin cezası zaten usul yönünden sakat olduğu için iptal edilecektir ve itiraz süresi disiplin cezası alan memurun/öğrencinin bu cezayı öğrendiği andan itibaren 60 gün olarak başlar.
Bunun dışında kişi yine de hakkında bir disiplin soruşturması, disiplin cezası olup olmadığını öğrenmek isterse bağlı olduğu kurumun özlük haklarıyla ilgilenen birimine başvurarak disiplin cezasını sorgulatabilir.
DİSİPLİN CEZASI ALMADIĞINA DAİR BELGE
Disiplin cezası alınmadığına dair belge kişinin ilgili kurumla ilişkide olduğu (memur, öğrenci vs.) süre içerisinde disipline aykırı herhangi bir davranışı sebebiyle ceza almadığını kanıtlar nitelikte bir belgedir. Disiplin cezası almadığına dair belge çoğunlukla ortaöğretim, lise ve üniversite öğrencileri için gerekli olsa da bazı durumlarda memurlardan da bu belge istenebilmektedir. Ortaöğretim ve lise öğrencileri bu belgeyi “e-okul” adlı internet sitesinden, üniversite öğrencileri bu belgeyi öğrenci işlerine yazacakları bir dilekçe ile temin edebilirler. Memurlar için ise durum farklıdır. Disiplin cezası almadığına dair belge alması gereken memur bu belgeyi e-devlet üzerinden disiplin durum belgesi sorgulayarak alabileceği gibi, bağlı olduğu kurumun sicil kontrolünü sağlayan ilgili birimlerinden de talep edebilir.
DİSİPLİN CEZASI ALMADIĞINA DAİR BELGE ÜNİVERSİTE
Üniversite öğrencilerine disipline aykırı davranışları sebebiyle verilebilecek disiplin cezaları Yükseköğretim Kurumları Kanunu’nun 54. Maddesine göre uyarma, kınama, okuldan kısa süreli uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarmadır. Bazı durumlarda öğrencilerin, öğrencilik sürelerince herhangi bir disiplin cezasıyla karşı karşıya kalmadıklarını, yani sicillerinin temiz olduğunu kanıtlamaları gerekebilir. Örneğin çift ana dal, yan dal, yatay geçiş veya iş başvurusu “disiplin cezası almadığına dair belge” şartı aranılan durumlardan bazılarıdır. Bu durumda ilgili öğrenci üniversite rektörlüğüne hitaben yazacağı bir dilekçeyi öğrenci işlerine vererek öğrencilik sicilinin incelenmesini ve disiplin cezası almadığına dair belgenin tarafına ulaştırılmasını talep edebilir.
DİSİPLİN CEZALARINA İLİŞKİN MAHKEME KARARLARI
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 1993/14776 E., 1994/3260 ve 07.03.1994 tarihli kararında davacı işçilerin işbaşı yaptıktan bir süre sonra işlerini bırakıp maç seyretmek için işyerinden ayrılmalarını, durumdan ustabaşını haberdar etmişlerine rağmen, izin verme yetkili amirden izin almadıkları ve işyerine gelen işletme müdürünün bu durumu öğrenmesi üzerine o günkü yevmiyelerinin kesilmesini bir disiplin cezası olarak değil, salt yevmiye kesme cezası olarak değerlendirmiştir.
Kanımızca da somut olayda işçilere karşı yürütülen herhangi bir disiplin soruşturması olmadığından verilen yevmiye kesme cezası bir disiplin cezası olarak değerlendirilemez.
Danıştay 5. Dairesi 2016/19861 E., 2018/14359 K., ve 21.5.2018 tarihli kararında, emniyette komiser olarak görev yapan davacının, meslektaşlarıyla iş ilişkisi dışında yaptığı özel telefon konuşmalarını resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı sarsacak cinsten bir davranış olarak değerlendirmenin Anayasa’nın 20. Ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. Maddesi olan “özel hayata ve aile hayatına saygı” hakkının ihlali olacağını içtihat etmiştir. Bu sebeple, memura verilen altı ay kısa süreli durdurma cezasını bozarak düzeltilmek üzere mahkemeye göndermiştir.
Danıştay 12. Dairesi 2014/10025 E., 2017/5821 K., ve tarihli kararında asıl görevi veri hazırlama ve kontrol işletmeni olan memurun belediyeye borç ödemeye gelen mükelleflerin borçlarını tahsildarın bilgisi dışında kendi kartlarını kullanarak yapmasını ve hesap harcama tutarının bahsi geçen unvana sahip bir memurun sahip olacağı meblağın çok üzerinde rakamlardan oluşmasını açıkça Devlet Memurları Kanunu’nun 125/D- c maddesine aykırı bulmuştur. Fakat yukarıda künyesi verilen karara konu olayda ilgili memura 125/C-c maddesine aykırılık sebebiyle aylıktan kesme cezası verilmiştir. Devlet Memurları Kanunu’nun 125/ C-c maddesine göre devlete ait resmi araç, gereç, belge ve benzerlerini kendine özel menfaat sağlamak amacıyla kullanan kişiler hakkında fiili aylıktan kesme cezası öngörülmüştür. Fakat her ne kadar bu bendin uygulanması memurun lehine bir sonuç yaratacak olsa da somut olayda memurun kendi kredi kartını kullanıyor olması Danıştay’ca devlete ait resmi araç, gereç, belge kapsamına girmediği sonucunu doğurmaktadır. Bu sebeple Danıştay dosyayı kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere İdare Mahkemesine göndermiştir.

İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında toplumsal cinsiyet, cinsel suçlar gibi alanlarda gönüllü çalışmalar yürütmekte. Bir süredir Polat & Polat Avukat Ortaklığında öğrenci stajyerlik yapmakla beraber web sitesindeki metinlerin yazılmasıyla ilgileniyor.
Yasal Uyarı
Bu sayfadaki içerikler hukuk fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanmış, içeriğin planlaması ve kontrolü büromuz avukatları tarafından yapılmıştır. Bu sayfada yer hazırlanan hukuki bilgiler, hukukçulara ve genel hatlarıyla konu hakkında fikir edinmek isteyen kişilere yöneliktir. Bu bilgilerin doğruluğunu temin etmek için azami çabayı göstermekle birlikte; bilgilerin somut olaya göre geçerliliğinin değişebileceğini veya yasal değişikliklerle güncelliğini yitirebileceğini, avukatlarımızın hukuki görüşleriyle yargılama yetkisine sahip mercilerin görüşlerinin yer yer birbirinden ayrılabileceğini hatırlatmak isteriz.