15 Haziran 2023
ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK (TCK M.207)
ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK (TCK M.207)
Özel belgede sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nda kamu güvenine karşı suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesinin birinci fıkrasında, bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen ve kullanan kişi ile gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi cezalandırılmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında ise, sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişinin cezalandırılacağı öngörülmüştür.
Özel Belgede Sahtecilik Suçu
Özel belgede sahtecilik suçu, özgü suç niteliği taşımayıp, suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Suçun konusunu, özel belgeler oluşturmaktadır. Bu bağlamda, özel belge, resmî belge niteliği taşımayan ve resmî belge hükmündeki belgeler kapsamında olmayan (TCK m. 210/1), düzenleyen kişinin belli olduğu, hukuki değer taşıyan bir içeriğe sahip yazılı belgelerdir. Yargıtay kararlarında, dilekçe, sözleşme, satış temsilcisinin düzenlediği kayıt formu, müstahsil makbuzu, ödeme belgesi ve fazla mesai belgesi, banka dekontu, fatura ve ödeme makbuzları özel belge olarak kabul edilmiştir.
Özel belgede sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur:
- Özel bir belgenin sahte olarak düzenlenip kullanılması,
- Gerçek bir özel belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilerek kullanılması,
- Sahte olduğunu bilerek özel belge kullanma.
Yukarıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin işlenmesiyle özel belgede sahtecilik suçu oluşur.
Özel belgenin sahte olarak düzenlenmesi ya da gerçek bir özel belgenin değiştirilmesi hareketlerinin sahtecilik suçunu oluşturabilmesi için, düzenlenen ya da değiştirilen belgenin gerçek bir belge olduğu konusunda kişiyi yanıltıcı nitelikte olması gerekir. Yargıtay, özel belgede sahtecilik açısından da aldatma kabiliyetinin varlığını aramaktadır.
Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Nitelikli Hali
Türk Ceza Kanunu’nun 211. maddesinde belgede sahtecilik suçları bakımından daha az cezayı gerektiren “Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.” hükmü, özel belgede sahtecilik suçu bakımından da uygulanmaktadır.
Özel Belgede Sahtecilik Zamanaşımı
TCK m.207 suçu takibi şikâyete bağlı olmayan suçlar arasında yer aldığı için şikâyet süresi diye bir durum olmamaktadır. Suçun temel dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre içerisinde soruşturma işlemlerinin yapılmış olması gerekmektedir.
Özel Belgede Sahtecilik Uzlaşma
Özel belgede sahtecilik suçu, uzlaşma prosedürüne tabi değildir.
Özel Belgede Sahtecilik Cezası
5237 SAYILI TCK MADDE 207 – (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Özel evrakta (belgede) sahtecilik suçunun cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Kanun maddesinde belirlenen ceza tüm seçimlik hareketler için aynıdır.
Özel belgede sahtecilik suçu, resen soruşturulur ve kovuşturulur. Görevli mahkeme, asliye ceza mahkemesidir.
Özel belgede sahtecilik suçunun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarısı oranında indirilir (TCK m. 211).
EMSAL KARAR
‘’Avukatın dava açılmamış olmasına rağmen sahte tevzii formu ve duruşma zaptı düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda, “Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmadığı ve aldatıcılık niteliği bulunmadığı, somut olayda dava konusunu oluşturan belgelerin faks yoluyla gönderilen belgeden ibaret olup asıllarının veya onaylı bir suretlerinin ele geçirilemediği cihetle, yüklenen sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi”, (Yargıtay 21.CD ,24.02.2016, E. 2015/6131, K. 2016/1633)
‘’Sanığın, bankadan kredi almak için sahte maaş bordrosu düzenlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; aşamalarda suça konu belgeyi bankaya verdikten sonra banka tarafından teyit amaçlı şirketin telefonla arandığının savunması, sanık müdafiinin de temyiz dilekçesinde; sanığın sahte olarak düzenlediği iddia olunan bordroda gösterilen maaş miktarını gerçekte de aldığını belirtmesi karşısında öncelikle ilgili bankadan sanığın kredi başvurusu akabinde teyit amaçlı katılan şirketin aranıp aranmadığı hususunun sorulması uygulamasının bu tür başvurularda mutat olup olmadığının belirlenmesi; mutat olduğunun belirlenmesi durumunda, belgenin sahte olduğunun anlaşılacağının muhakkak olması nedeniyle, belgenin aldatma kabiliyetinin bulunmadığının gözetilmesi’’ gerekir. ( Yargıtay 11.CD., 05.06.2014, 27271/11081)
‘’ Katılanların annesi olan…. tarafından ….Mahallesi ….. Caddesi …. adresindeki binanın zemin ve 1. katının 01.01.2005 tarihli kira sözleşmesi ile sanık …’a on yıllığına kiralandığı, daha sonra sanık tarafından içerik itibariyle sahte olduğu ileri sürülmeyen …..’ın oğlu yerine … imzasını içerir yeni bir kira akti düzenlendiği ve düzenlenen bu belgenin ….. Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 01.12.2009 tarihinde ibraz edildiği olayda; katılanlar ile sanık arasında yıllardır süre gelen kira ilişkisinin mevcut olduğu, suça konu belgenin içeriğinin sahte olduğuna dair dosyada herhangi bir iddia bulunmadığı gibi sanığın katılan …’ın bilgi ve rızası olmaksızın onun adına atfen sahte imza atarak kira sözleşmesi düzenlediğinin ve bu kira sözleşmesini vergi dairesine beyanda bulunmak amacıyla sunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı eylemin 5237 sayılı TCK’nın 211. maddesi kapsamında “gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı bulunup, kararın bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.’’. (Yargıtay 11.Ceza Dairesi E. 2017/4787 K. 2017/7183 T. 26.10.2017)
KAYNAKÇA:
www.legalbank.net (Elektronik Hukuk Bankası)
https://karararama.yargitay.gov.tr/
Tezcan, Durmuş, Mustafa Ruhan Erdem ve Murat Önok. “Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku”. Ankara. Seçkin Yayınları. 2021
**Handan YOKUŞ SEVÜK** ‘Özel Belgede Sahtecilik Suçu’’ Araştırma Makalesi , Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi DergisiYıl 2019, Cilt 24 , Sayı 41
