25 Nisan 2023
Resmi Evrakta Sahtecilik Emsal Kararlar
Resmi Evrakta Sahtecilik Emsal Kararlar
Somut olay değerlendirildiğinde;
Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde öngörülen yaptırımı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, anılan kanunun 66/1-e maddesi uyarınca bu suçun asli dava zamanaşımı 8 yıl, 67/4. maddesi de göz önünde bulundurulduğunda kesintili dava zamanaşımı 12 yıldır.
Suç niteliği yönünden aleyhe temyizin bulunmadığı, daha ağır başka bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylemle ilgili olarak, sanık hakkında dava zamanaşımını kesen en son hukuki işlem 08.06.2006 tarihli mahkûmiyet kararı olup bu tarihten sonra dava zamanaşımını kesen veya durduran hiçbir sebebin gerçekleşmediği gözetildiğinde, 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e maddesindeki 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresi inceleme tarihinden önce 08.06.2014 tarihinde dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, asli dava zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün resmi belgede sahtecilik suçu yönüyle gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle bozulmasına, ancak 1412 sayılı CMUK’nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesiyle tanınan yetki kullanılarak ve 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nun 223/1. maddeleri uyarınca kamu davasının resmi belgede sahtecilik suçu yönünden vaki zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile KABULÜNE,
2- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 30.04.2012 gün ve 18843-7158 sayılı bozma kararının kaldırılmasına,
3- …Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2006 gün ve 68-208 sayılı hükmünün, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle bozulmasına,
Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının resmi belgede sahtecilik suçu yönünden, 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdine, 14.10.2014 tarihinde yapılan müzakerede oybirliği ile, karar verildi. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu E.2013/11-414 K.2014/418 T.14.10.2014)
KARAR : 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 285 ve 295. maddelerindeki “… evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır ve başka bir erkek ile soy bağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.” düzenlemeleri karşısında; çocuğun doğumu sırasında ve sanığın nüfusa beyanda bulunduğu sırada sanık ile müştekinin evlilik birliğinin devam ettiği ve evlilik dışı çocuğun, gerçek babası üzerine derhal kayıt edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle çocuğu hasta olan ve onu muayene ettirebilmek için acilen evli bulunduğu eşi üzerine kaydettiren ve sahtecilik kastı bulunmayan sanık açısından suçun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi. (Yargıtay 21.Ceza Dairesi E.2015/2073 K. 2015/2902 T. 09.09.2015)
-Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından hükümlülük,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;
1- Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden;
Sanığın yargılama aşamasında 2007 yılında kimliğini kaybettiği, İstanbul’a hiç gitmediğini beyan ettiği, yine temyiz dilekçesinde de suçun faili olmadığını, bu konuda resim ve parmak izi karşılaştırması yapılmasını talep ettiği anlaşılmakla, … kimlik bilgilerini kullanan kişinin hükmü temyiz eden sanık olup olmadığının parmak izi ve fotoğraf karşılaştırması yapılarak gerektiğinde canlı teşhis de yaptırılmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri yerine eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden ise;
Farklı tarihlerde düzenlendikleri saptanamayan sahte pasaport, biniş kartı düzenlenmek/kullanmak eylemlerinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve sahte mühürlerin suça konu belgelerin zorunlu tamamlayıcı unsuru olduğu, ancak belge çeşitliliğinin ve sayısının TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği cihetle, sanığın eyleminin kül halinde 5237 sayılı TCK.nun 204/1, madde ve fıkrasına uyan suçu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı biçimde zincirleme iki ayrı suç kabulü ile ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık … müdafii ve sanık …’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 8.Ceza Dairesi E. 2017/18930 K. 2017/10589 T. 28.09.2017)
1-Sanık … hakkında, ücret karşılığında aldığı sahte sürücü belgesini kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada; dosya içerisinde suça konu belgenin aslının bulunmaması, sanığın suça konu belgeyi emniyete teslim ettiğini bildirmesi karşısında, belge aslının temin edilip adli emanete alınması, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle; belge aslı duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı yönünden gözlemde bulunulması, denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, suça konu belgenin aslının ele geçmemesi halinde ise resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
2-Kabule göre ise; adli emanetin 2010/9 sırasında kayıtlı sürücü belgesi ve nüfus cüzdanının dosyası tefrik edilen sanık…hakkında açılan davaya delil teşkil etmesi nedeniyle, ilgili dosyaya gönderilmesine karar verilmesi yerine sürücü belgesinin iş bu dosya içerisinde saklanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 11.Ceza Dairesi E. 2015/3657 K. 2017/3412 T.04.05.2017)

25 Nisan 2023
Resmi Evrakta Sahtecilik Nitelikli Halleri
Resmi Evrakta Sahtecilik Nitelikli Halleri
Sahteliği Sabit Oluncaya Kadar Geçerli Olan Belge ( TCK m.204/3)
(3) Resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır. Kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması, bu suçun nitelikli halini oluşturmaktadır. Yargıtay kararlarına göre noter araç satış sözleşmesi, beraat ilâmı, boşanma ilâmı, noterde düzenlenen ibraname, noterden alınan imza beyannamesi, noterde düzenlenen imza sirküleri, keşif tutanakları, mahkeme ilâmları, orman suçlarına ilişkin zabıt varakası, noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi, noterde düzenlenen hisse devir sözleşmesi, noterde düzenlenen temlikname, noterde düzenlenen vekâletname, Yargıtay ilâmı sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmî belgelerdir. Buna karşılık; çek, bono, harç makbuzu, tapu senedi ve tapu kayıtları, ihtiyati tedbir kararları, nüfus cüzdanı, pasaport, sürücü belgesi, trafik ceza tutanağı, trafik kazası tespit tutanağı ,veraset ilamı sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden sayılmamaktadır.
Kaçakçılık Kanunu m.12 uyarınca, gümrük idarelerinde işlem görmediği halde işlem görmüş gibi herhangi bir belge veya beyanname düzenleyenler hakkında belgede sahtecilik suçundan dolayı verilecek ceza bir kat arttırılır.
Buna karşılık TCK m.211 uyarınca daha az cezayı gerektiren nitelikli hal düzenlenmiştir. Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza, yarısı oranında indirilmesini gerektirmektedir. Fail hakkında söz konusu nitelikli halin uygulanabilmesi için failin saikinin gerçek bir olayın veya durumun ispatlayıcı nedenlerini sağlamaya yönelik olması gerekir. Yargıtay’a göre de ‘’failin durumun gerçekliğine ve doğruluğuna inanması, bu inancın makul ve meşru olması, failin haklı olduğu sübjektif inancıyla hareket etmesi gerekmektedir.’’ Şeklinde ifade edilmiştir.

25 Nisan 2023
Resmî Belgede Sahtecilik Suçu
Resmî Belgede Sahtecilik Suçu
Resmî belgede sahtecilik suçunda fail, herhangi bir kişi ya da kamu görevlisi olabilir. Ancak fail kamu görevlisi olduğunda failin hangi fıkradan cezalandırılacağı, düzenlediği belgenin yetkisi dahilinde olup olmadığına göre saptanır. Eğer yetkili ise 2. fıkradan, yetkisizse 1. fıkradan hüküm kurulacaktır.
TCK m.204’te ön görülen suç, seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur.
– Resmî belgeyi sahte olarak düzenlemek, Burada ”düzenleme” ifadesi ile anlatılmak istenen bir belgeyi düzenleme görevi olmayan failin resmî belge görünümlü sahte belge üretmesidir. Fail, kamu görevlisinin imzasını taklit ederek sahte belge düzenlediğinden doktrinde bu hareket “taklit” olarak da ifade edilmektedir. Nitekim bir kimse yurt dışına kaçak yollardan gitmek amacıyla daha önceden yetkili kimse tarafından düzenlenmeyen sahte bir pasaport veya üniversiteye kayıt olmak için sahte bir diploma düzenleyebilmesi buna örnek teşkil etmektedir.
–Gerçek resmî belgeyi başkalarını aldatacak biçimde değiştirmek, burada mevcut gerçek bir belgedeki olay ve irade beyanının içeriğinin sonradan değiştirilmesi söz konusu olup, böylece, düzenleyen kişinin başlangıçtan itibaren sanki değişiklikten sonraki gibi bir irade ortaya koyduğu görüntüsü yaratılması amaçlanmaktadır. TCK m. 204’ün gerekçesinde ifade edildiği üzere “resmî belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmasıdır”. Adliyeden alınan adli sicil kaydındaki bilgilerin değiştirilmesi veyahut bir bono üzerinde bulunan vade tarihinin veya bedelinin değiştirilmesini örnek göstermemiz mümkündür.
–Sahte resmî belgeyi kullanmak, resmî belgede sahtecilik suçunun tamamlanması için, yalnızca düzenleme veya değiştirme yeterlidir, söz konusu belgenin ayrıca kullanılması gerekmemektedir. Burada söz konusu edilen ‘’kullanma’’ alternatifi, belgeyi sahte olarak düzenleyen kişi dışında başka bir kimse tarafından kullanılması halini kapsamaktadır. Kullanma fiiline örnek olarak failin başka bir araç adına tescilli sahte plakayı kendi aracına takarak trafiğe çıkartmasıdır. Eğer belge kullanılması suretiyle ayrıca başka bir suçun da işlenmesi halinde, failin bu suçtan dolayı da cezalandırılması gerektiği TCK m.212’de ‘’Sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur’’ şeklinde düzenlenmiştir.
–Gerçeğe aykırı belge düzenlemektir, Gerçeğe aykırı belge düzenleme “kamu görevlisinin gerçeğe aykırı olarak bir olayı kendi huzurunda gerçekleşmiş gibi, bir beyanı kendi huzurunda yapılmış gibi göstererek belge düzenlemesidir”. Örneğin, kolluk, bir tanığın ifadesini alırken onun söylediklerinin aksi yönde bir tutanak düzenlerse gerçeğe aykırı resmî belge düzenlemekten sorumlu tutulur.

25 Nisan 2023
Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Cezası
Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Cezası
TCK m.204- (1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

25 Nisan 2023
RESMİ EVRAKTA(BELGEDE) SAHTECİLİK ( TCK M.204)
RESMİ EVRAKTA(BELGEDE) SAHTECİLİK ( TCK M.204)
Belge Nedir?
Çeşitli içtihatlara göre belgenin unsurları bulunmaktadır: a) yazı, b) yazının taşınabilir şey üzerinde tespit edilmiş olması, c) yazının kimlik ve kişiliğinin olması d) yazının delil teşkil etmesi ve hüküm ifade etmesidir. Yargıtay, belgeyi “hukuki hüküm ifade eden ve bir hakkın doğmasına ve bir vakayı ispata elverişli bir yazı” olarak tanımlamaktadır. Üç tür belge bulunmaktadır: Resmî belge, özel belge ve resmî belge hükmündeki belgelerdir.
Resmî Belge Nedir?
Resmî belge, ancak bir kamu görevlisi tarafından görevi gereği ve kanunda görülen usul ve formalitelere uygun olarak düzenlenen belge olarak tanımlanmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da resmî belgeyi; “bir belgenin resmî belge niteliğini elde edebilmesi için yalnızca bir memur tarafından düzenlenmiş olması yeterli değildir. Memurun her düzenlediği belge resmî belge sayılmaz. Bir belgenin resmî belge sayılabilmesi için memurun gördüğü görevle düzenlenen belge arasında nedensellik bağının bulunması gerekir. Ayrıca resmî belgeye vücut veren yasal beyanların uygun olması ve zorunlu biçimsel koşulları taşıması gerekir.” şeklinde öğelerini de belirterek açıklamıştır. Yargıtay içtihadında resmî belge sayılan bazı örnekler: Adli sicil kaydı, açık artırma ilanı, araç plakası, doğum raporu, evlilik cüzdanı, haciz tutanağı, bono, çek, inşaat ruhsatı, ipotek belgesi, motorlu araç trafik belgesi, veraset ilamı, vergi levhası, tapu senedi vs.
