11 Ocak 2023
Dolandırıcılıkta Şikayet ve İhbar
Dolandırıcılıkta Şikayet ve İhbar (Suç Duyurusu)
CMK m. 158’e göre dolandırıcılıkta şikayet ve ihbar Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir. Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikâyet, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbar veya şikâyette bulunulabilir. İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir.
CMK m. 158 doğrultusunda suç duyurusunda bulunmak için cumhuriyet başsavcılığına, kolluk makamlarına veya yukarıdaki maddede sayılan ilgili yerlere gidilmelidir. Ayrıca nasıl dolandırılma olmuşsa mağdur, kanıt olarak gösterebilecek mesaj görselleri, telefon kayıtları, senetler vb. belgeleri de hazır bulundurulmalıdır. Çoğu davada dolandırıcılıkla itham edilen şüphelinin masumluğunu ispat etmek için büyük çaba verdiği ve şikayet edenin iyi bir savunma ve ispat yapması gerektiği gözlemlenmiştir.
Sürecin işleyişinden de kısaca bahsedilmesi gerekirse yapılan şikayet ve ihbardan sonra cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle araştırmaya başlar. (CMK m. 160)
Paramı Nasıl Geri Alacağım?
Yukarıda dolandırıcılık suçunun şikayeti ve akabinde açılan ceza davasının sürecinden bahsedilmiştir. Açılan ceza davası suçlunun ceza almasını sağlar fakat kaybedilen para ile ilgili doğrudan bir hüküm kurmaz. Sadece bazı durumlarda davanın aleyhine sonuçlanacağını anlayan sanıklar cezalarında indirim sağlamak için oluşturdukları maddi zararın tamamını veya bir kısmını giderme yoluna gitmektedirler. Ancak bunun olmadığı bir varsayımda paranın geri alınabilmesi için özel mahkemelerde bir dava açılmalı veya icra takibinde bulunulması gerekir. Örneğin paranın geri alınabilmesi için asliye hukuk mahkemesine istenilen tutarın da belirtildiği dilekçe ile başvurarak alacak davası açılabilir. Aynı şekilde uğranılan maddi/manevi zarar için tazminat davası da açılabilir. Bunların dışında mağdur, kaybettiği para için faile icra takibi de başlatabilir. Eğer bu takibe borçlu itiraz etmezse veya itirazı haksız görülürse takip kesinleşir. Takip kesinleştikten sonra haciz isteminde bulunulabilir ve böylelikle tahsilat başlar. Eğer borçlunun itirazı kabul edilirse de mağdur (alacaklı), süresi içinde itirazın iptali davası açabilir veya itirazın kaldırılmasını talep edebilir.

11 Ocak 2023
Nitelikli Dolandırıcılık
Nitelikli Dolandırıcılık (TCK m. 158)
TCK m. 158’te dolandırıcılık suçunun “nitelikli halleri” sayılmıştır. Bunun anlamı; bu dolandırıcılık suçunun, söz konusu maddede de sıralandığı gibi bazı durum ve şekillerde gerçekleştirildiğinde nitelikli dolandırıcılık sayıldığı ve cezanın arttırılması gerektiği kabul edilmiştir.
Nitelikli dolandırıcılık suçunun, dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle, kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle, kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek
[1] “…dolandırıcılık suçunu malvarlığına karşı işlenen diğer suç tiplerinden farklı kılan husus, aldatma temeline dayanan bir suç olmasıdır. Birden fazla hukuki konusu bulunan bu suç işlenirken, sadece malvarlığı zarar görmemekte, mağdurun veya suçtan zarar görenin iradesi de hileli davranışlarla yanıltılmaktadır. Madde gerekçesinde de, aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyi niyet ve güvenin bozulduğu, bu suretle kişinin irade serbestisinin etkilenip irade özgürlüğünün de ihlâl edildiği vurgulanmıştır.” Yar. CGK., 15.09.2015, 2014/399, 2015/272
kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında, serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi hallerinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, sigorta bedelini almak maksadıyla ve kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle işlenmesi hallerinde ise hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
Bununla birlikte yukarıdaki durumların üç veya daha fazla kişi ile birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için oluşturulmuş bir örgüt tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat arttırılır.
Kamu görevlileri ile hatrı sayılır bir ilişki içinde olduğunu belirtip karşısındaki kişiye belli bir işi yaptırabileceğini vaad ederek aldatan ve bundan menfaat sağlayan kişi de nitelikli hal kapsamında değerlendirilerek buna göre ceza alır.
Daha Az Cezayı Gerektiren Hal (TCK m. 159)
Yukarıda dolandırıcılık suçunun bazı hallerde daha ağır bir cezayı gerektirdiği bahsedilmiştir. TCK m.159’daki düzenlemeye göre bazı durum ve şartlar halinde bu suçun daha az cezayı gerektirdiği kabul edilmiştir. Bu düzenlemeye göre dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Buna örnek olarak: 2 kişinin arasında kira sözleşmesinin kurulduğu kiracının kira bedelini bir süredir ödemediğini ve bu duruma sinirlenen kiraya verenin, kiracısını dolandırarak kira bedelini tahsil etmesi durumunda kiraya verene dolandırıcılık suçunun yargılanmasında aksi bir durum olmadığı takdirde daha az ceza verilebileceği söylenebilir.
- Dolandırıcılık Cezası Aldım Ne Yapmalıyım?
Kanun maddeleri ve alınan dolandırıcılık cezası karşılaştırılıp suçun, basit dolandırıcılık mı yoksa nitelikli dolandırıcılık mı olduğu, alınan cezada m.159 çerçevesinde indirim yapılıp yapılamayacağı somut olay çerçevesinde değerlendirilmeli ve cezada indirim veya beraat istemi istinaf dilekçesinde açıklanmalıdır. İstinafa başvurulurken istinaf kanun yoluna başvurma şartlarını da kontrol etmek gereklidir.
CMK m.272’ye göre ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı ve hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.
Ancak hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine, üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine ve kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
İstinafa başvurma şartları kontrol edildikten sonra, istinafa süresi içinde bir dilekçe ile başvurulmalıdır. İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren (eğer başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, kararın onlara tebliğ tarihinden itibaren) yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır.

11 Ocak 2023
Dolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık Suçu
TCK m.157’ye göre; failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, mağdurun veya 3. Kişinin zararına olarak, kendisine veya 3. Kişiye bir yarar sağlaması sonucu “dolandırıcılık suçu” gerçekleşmiş sayılır. Söz konusu zarar ve yarar münhasıran malvarlığına ilişkindir. Bu nedenledir ki bu madde kapsamında korunan hukuksal yarar da mağdurun malvarlığı ve irade özgürlüğü olarak kabul edilir.
Basit dolandırıcılık suçunun cezası:
Yukarıda sayılan haller doğrultusunda basit dolandırıcılık suçunu işleyen faile; 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5000 (beşbin) güne kadar adli para cezası verilir.
Örnek bir olay vermemiz gerekirse;
- Suç tarihinde emekli maaşını çekerek yolda yürümekte olan mağdur …’in yanına yaklaşan sanığın sohbet etmeye başlayarak, mağdura bankada prim parasının da olduğunu, ancak bu parayı çekebilmesi için 300 TL masrafı olduğunu söylediği, mağdurun da sanığa inanarak 300 TL parayı verdiği ve nüfus cüzdanı fotokopisini çekip gelmek için sanığın yanından ayrıldığı sırada sanığın olay yerinden uzaklaştığı, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın ikrar içeren savunması, mağdur beyanı, teşhis tutanağı, güvenlik kamera görüntüsü ve çözümü ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. (YARGITAY CEZA DAİRESİ 29.12.2016 E. 2015/11741 K. 2016/11302)
“…dolandırıcılık suçunu malvarlığına karşı işlenen diğer suç tiplerinden farklı kılan husus, aldatma temeline dayanan bir suç olmasıdır. Birden fazla hukuki konusu bulunan bu suç işlenirken, sadece malvarlığı zarar görmemekte, mağdurun veya suçtan zarar görenin iradesi de hileli davranışlarla yanıltılmaktadır. Madde gerekçesinde de, aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyi niyet ve güvenin bozulduğu, bu suretle kişinin irade serbestisinin etkilenip irade özgürlüğünün de ihlâl edildiği vurgulanmıştır.” Yar. CGK., 15.09.2015, 2014/399, 2015/272
