31 Mart 2023
Hâkimin Reddi ve Çekinmesi Yargıtay Kararları
Hâkimin Reddi ve Çekinmesi Yargıtay Kararları
5271 sayılı CMK.nın 24/1. madde ve fıkrasında;
Hâkimin davaya bakamayacağı hallerde reddi istenebileceği gibi, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir düzenlemeleri uyarınca,
Şabanözü Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2014 gün 2011/20 esas sayılı dosyasının 10.02.2014 tarihli duruşmasında sanık hakkında Şabanözü Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, 11.09.2014 tarihinde düzenlenen iddianame ile …’nde dava açıldığı, açılan davada suç duyurusunda bulunan hâkim tarafından yargılama yapılmak suretiyle tarafsızlığını şüpheye düşürecek hallerin varlığına rağmen, aynı davada yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(Yargıtay 8.Ceza Dairesi E.2019/18238 K.2020/19307 T.10.12.2020)
Hükümlü hakkında Keşan Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.09.2013 gün ve 2012/887, 2013/651 sayılı mahkumiyet hükmünde görev alan hakimin, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin aynı mahkemenin 15.04.2014 tarihli ek kararını da verdiği anlaşılmış, aynı hakimin, dava ile ilgili yargılama yaparak ulaştığı kanaati ilk hükümle dosyaya yansıttığı ve yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede, önceki kanaatinden etkilenebileceği dikkate alınarak, farklı bir hakim tarafından istem hakkında karar verilmesi gerekeceğinden, itiraz merciince itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (EDİRNE) 1. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 09.05.2014 gün ve 2014/487 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 2.Ceza Dairesi E.2015/15341 K.2015/13596 T.01.07.2015)
“Yargılamanın yenilenmesi halinde önceki yargılamada görev yapan hakim aynı işte görev alamaz” biçimindeki açık hükmüne karşın; İzmir İkinci Ağır Ceza Mahkemesinin 17.07.2003 tarihli kararında heyet başkanı olan hakimin, yargılamanın yenilenmesi isteminin karara bağlandığı 18.05.2007 tarihli dosya üzerinden yapılan inceleme sırasında da görev yaptığının anlaşılması karşısında, itirazı inceleyen merciin; mahkemenin yasaya aykırı olarak teşekkül etmesi nedeniyle itirazı kabul etmesi gerekirken, reddine karar vermesi yasaya aykırı görüldüğünden, kararın BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 28.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (Yargıtay 4.Ceza Dairesi E.2008/864 K.2008/14072 T.28.05.2008)
Somut olayda, itiraza konu olan yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olmadığından reddine ilişkin karar, kesinleşen ilk hükmü veren hâkim tarafından verilmiştir. Davadan çekinmesi gereken bir hakim tarafından karar verilmesi, kamu düzenine ve savunma hakkına ilişkin bir hukuka aykırılık niteliğindedir. İtiraz merciinin, ilk hükmü veren hakimin yargılamanın yenilenmesi talebi hakkında karar veremeyeceği gerekçesiyle itirazı kabul etmiş olması karşısında; yerinde görülen itiraz konusunun niteliği gereğince, itiraz konusu kararın hukuka aykırı olduğunu belirlemesi ve konuya bakacak hakimi görevlendirilmesi yerinde olup, bu durumda itiraz merciinin yargılamanın yenilenmesi talebi konusunda da karar vermesi gerekmez. Açıklanan nedenlerle, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına tevdiine, 28.01.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (Yargıtay 10.Ceza Dairesi E.2007/16454 K.2008/1229 T.28.01.2008)

31 Mart 2023
Hâkimin Çekinmesi
Hâkimin Çekinmesi
CMK m.30/1’e göre, hâkimin, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğine; merci, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir. Yargılama yapılmaz. Buna karşılık, hâkim tarafsızlığını şüpheye düşürecek nedenler ileri sürerek çekindiğinde ise, merci çekinmenin uygun olup olmadığı hakkında karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir. İlgililerce ret isteminde bulunulması halinde daima bir ret yargılaması yapılır.

31 Mart 2023
Hâkimin Reddi Usulü
Hâkimin Reddi Usulü
CMK m.26’da hâkimin reddi usulü düzenlenmiştir. Buna göre, hâkimin reddi, mensup olduğu mahkemeye verilecek dilekçeyle veya bu hususta zabıt kâtibine bir tutanak düzenlenmesi için başvurulması suretiyle yapılır. Ret isteminde bulunan, öğrendiği ret sebeplerinin tümünü bir defada açıklamak ve süresi içinde olguları ile birlikte ortaya koymakla yükümlüdür. Reddi istenen hâkim, ret sebepleri hakkındaki görüşlerini yazılı olarak bildirir.
Ret isteminin usulü 2 temel aşamadan oluşur: Birincisi, ret isteminin kabulüne yönelik yani kabule şayanlık incelemesidir buna şekli inceleme denmektedir. Şekli incelemede 3 hususa dikkat edilmektedir: 1-Ret isteminin süresinde yapılıp yapılmadığı,
2-Ret isteminin nedeni ve delilleri gösterip gösterilmediği,
3-Ret istemi duruşmayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılıyorsa,
Eğer bu hususlarda bir sorun varsa hâkimin reddi talebi reddedilecektir. Bu ret talebinin reddine dair itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu itiraz imkanı CMK m.31/3’te ‘’Bu konudaki kararlara karşı itiraz yoluna başvurulabilir’’ şeklinde düzenlenmiştir. Bu konudaki itiraz süresi kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde kararı veren hâkim veya mahkemeye yapılır. İtiraz yerinde görülürse karar düzeltilir yerinde görülmezse 3 gün içerisinde itirazı incelemeye yetkili olan merciye gönderilir.
Hâkimin reddine ilişkin kanun hükümleri zabıt kâtipleri hakkında da uygulanır.
CMK m.29’a göre reddi istenen hâkim sadece gecikmesinde sakınca bulunan işlemleri yapabilir. Mesela bir tanığın bir daha dinlenme hakkı yoksa tanık dinletebilir.
Ancak, hâkimin oturum sırasında reddedilmesi hâlinde, bu konuda bir karar verilebilmesi için oturuma ara vermek gerekse bile ara vermeksizin devam olunur.
Ret isteminin kabulüne karar verildiğinde, gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle yapılmış işlemler dışında, duruşma tekrarlanır.

31 Mart 2023
Hâkimin Reddi Muhakemesi
Hâkimin Reddi Muhakemesi
CMK m.24 uyarınca hâkimin reddini isteyebilecek kişiler: Cumhuriyet savcısı; şüpheli, sanık ya da bunların müdafisi; katılan veya vekili ret isteminde bulunabilirler. Bunlardan herhangi biri istediği takdirde, karar veya hükme katılacak hâkimlerin isimleri kendisine bildirilir.
Hâkimin görev yasağı halleri için süre şartı öngörülmemiştir. Yani hâkimin davaya bakamayacağı ya da yargılamaya katılamayacağı hallerde hâkimin reddi isteminin süresi şart olarak hüküm verilinceye kadar yani yargılamanın sonuna kadar mümkündür.
CMK m.25’e göre tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı bir hâkimin reddi, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusu başlayıncaya; duruşmalı işlerde bölge adliye mahkemelerinde inceleme raporu ve Yargıtayda görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafından yazılmış olan rapor üyelere açıklanıncaya kadar istenebilir. Diğer hâllerde, inceleme başlayıncaya kadar hâkimin reddi istenebilir. Sonradan ortaya çıkan veya öğrenilen sebeplerle duruşma veya inceleme bitinceye kadar da hâkimin reddi istenebilir. Ancak bu istemin, ret sebebinin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılması şarttır.

31 Mart 2023
Hâkimin Görev Yasağı Halleri
Hâkimin Görev Yasağı Halleri
Hâkimin davaya bakamayacağı hâller
Madde 22 – (1) Hâkim;
- a) Suçtan kendisi zarar görmüşse, örneğin hırsızlıktan yargıladığı kişi hâkimin evini soyan kişi ise bu durum oluşur.
- b) Sonradan kalksa bile şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlilik, vesayet veya kayyımlık ilişkisi bulunmuşsa,
- c) Şüpheli, sanık veya mağdurun kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyundan biri ise,
- d) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlât edinme bağlantısı varsa,
- e) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında üçüncü derece dahil kan hısımlığı varsa, kan hısımlığı konusunda yasaklılık üçüncü derece ile sınırlandırılmıştır.
- f) Evlilik sona ermiş olsa bile, şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında ikinci derece dahil kayın hısımlığı varsa,
- g) Aynı davada Cumhuriyet savcılığı, adlî kolluk görevi, şüpheli veya sanık müdafiliği veya mağdur vekilliği yapmışsa,
- h) Aynı davada tanık veya bilirkişi sıfatıyla dinlenmişse,
Hâkimlik görevini yapamaz.
Bununla beraber, CMK ’’ yargılamaya katılamayacak hâkim’’ başlık düzenlemesiyle üç yeni görev yasağı ihdas etmiştir. Buna göre:
Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz. (CMK m.23/1) Örneğin, daha önce yerel bir mahkemede çalışırken Yargıtay’a seçilen hâkimin, önüne, yerel mahkemede görev yaparken ele aldığı bir iş gelirse, bunun karar veya hükmüne katılamayacağı gibi.
Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz. (CMK m.23/2) Örneğin soruşturma evresinde sulh hâkimi olarak tutuklama kararı vermiş olan hâkimin , aynı işin kovuşturma evresinde görev yapamayacağı gibi.
Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz.(CMK m.23/3)
CMK görev yasaklarını tek tek saymıştır. Ancak bu haller haricinde çeşitli nedenlerden dolayı da hakimin tarafsız yargılama yapamaması söz konusu olabilir. M.24/1’de ‘’Hâkimin davaya bakamayacağı hâllerde reddi istenebileceği gibi, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir.’’ Denilmek suretiyle sayılmış nedenler dışında kalan durumlara da yer ayrılmıştır.

31 Mart 2023
Olağan (Kanunî) Hâkim Tarafından Yargılanma Hakkı
Olağan (Kanunî) Hâkim Tarafından Yargılanma Hakkı
Suçun işlenmesinden veya çekişmenin doğmasından önce davayı görecek yargı yerinin belirlenmiş olması şeklinde tanımlanabilir. Kanunî hâkim, kanunun belirlediği hâkimdir; öngörülebilirliği, belirliliği sağlar. Böylece bir uyuşmazlığı sonradan siyasi kabullerle veya yaklaşımlarla kurulan bir mahkemenin önüne geçilmiş olur. Yani uyuşmazlıktan önce hangi suç işlenirse bu suç şu mahkemede yargılanır diye kanunda karşılığı vardır. Buradaki yetki kanundadır. Her aşamadaki (ilk derece, temyiz) mahkemeler bu kıstaslara uygun olmalıdır.
Anayasamızın 37.maddesinde, ‘’Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz; bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciiler kurulamaz.’’denilmiştir.

31 Mart 2023
Hâkimin Reddi ve Çekinmesi
Hâkimin Reddi ve Çekinmesi
Bağımsız ve Tarafsız Hâkim İlkesi
Ceza muhakemesi ilkelerinden birini de bağımsız ve tarafsız hâkim ilkesi oluşturur. Bağımsızlık, bir hâkimin karar verirken talimat veya emir almadan hiçbir baskı ve emir altında kalmadan karar vermesi anlamına gelir. Anayasamızın 9. Maddesinde ‘’Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır’’ ifadesi yer alır. Tarafsızlık ise iddia ve savunma makamları bakımından objektif tavır sergilemek, birine ya da diğerine yakınlık göstermemek demektir. Hâkim bağımsız olmalıdır ki hükmü, yasalara uygun olarak vicdani kanaatine göre karar verebilsin. Bu ilke Anayasada (m.138 vd.), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (m.6) ve kanunlar tarafından korunmaktadır.
AİHM, tarafsızlık kavramını objektif ve sübjektif olmak üzere iki ayrı açıdan ele almaktadır. Sübjektif tarafsızlık, ceza muhakemesine katılan kişilerden olan hâkimin şahsi tarafsızlığını ifade eder ve aksi sabit olununcaya kadar var kabul edilir. Objektif tarafsızlık ise kurum olarak mahkemenin bireyde bıraktığı izlenim yani hak arayanlara karşı güven oluşturup tarafsız bir görünüm teşekkül etmesidir.
