21 Ağustos 2023
Tespit Davasının Şartları
HMK m. 106 ‘da kanun koyucu tespit davasının varlığından söz edilebilmesi için bazı koşullar öngörmüştür. Buna göre;
- Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
(Güncel bir yarardan söz edilebilmesi için davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel bir tehlike ile tehdit edilmiş olmalı ve bu tehdit davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmalıdır. Son olarak başka bir yolla veya davayla bertaraf edilemeyen bu tehlike, ilamlı icraya konulamayan tespit hükmü ile giderilmeye elverişli olmalıdır.)
- Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. Ancak bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun belirlenmesi tespit davasına konu edilebilir. Eğer maddi vakıanın tek başına tespiti isteniyorsa tespit davası açılmamalı, delil tespit kurumuna başvurulmalıdır.
Bunun yanında tespit davası ancak somut bir hukuki ilişki hakkında açılabilir. Örneğin, bir kazanın meydana gelip gelmediği veya genel olarak davalının yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının tespiti, tespit davasının konusunu oluşturamaz. Zaten tespit davasının konusunun hukuki ilişkiler olması dava şartıdır.
Bu şartlar yerine getirilmediğinde tespit davası esasa girilmeden usulden reddedilmelidir.
Ayrıca HMK m. 106 kapsamında yer almayan tespit davasının diğer şartları:
- Gelecekte kurulması var sayılan bir hukuki ilişki için tespit davası açılamaz. Örneğin; müstakbel mirasçı, miras bırakanın ölümünden önce vasiyetnamenin geçersizliğini isteyemez. Ancak var olan bir hukuki ilişkinin gelecekteki vaziyetinin, gelişiminin tespiti için tespit davası açılabilir.
- Geçmişteki bir hukuki ilişkinin mevcut sonuçları var ise ve tarafları etkiliyorsa tespit davası açılabilir. Örneğin, bir dernek üyeliğinin hangi tarihte sona erdiğinin tespiti istenebilir.
