3 Ağustos 2022
Tüketici Hukuku Haksız Şart
Tüketici Hukuku Haksız Şart
Tüketici sözleşmeleri bakımından, genel işlem koşullarının denetimi 4822 Sayılı Kanun ile değişik 4077 Sayılı TKHK’da düzenlenmiştir. Dolayısıyla TBK’nın yürürlüğü öncesinde de, haksız şart denetimi kapsamında, genel işlem koşullarının denetimi mümkündü. Yargıtay, kendisine intikal eden ihtilaflara ilişkin birçok kararında sözleşmenin taraflarının eşit statüde olmadığından hareketle, sözleşmeye tek taraflı tasarruf sonucu konulan adil olmayan düzenlemeleri haksız şart olarak değerlendirmiştir. Ek olarak bunları geçersiz kabul etmiştir. Diğer bir taraftan tüketici sözleşmeleri bakımından özel kanun olarak 4077 Sayılı TKHK’nın haksız şartları düzenleyen hükmü (m. 6), kısa bir süre önce yürürlüğe giren 6502 Sayılı TKHK’da (m. 5) daha kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir.
4822 Sayılı Kanun ile değişik 4077 Sayılı Kanun m. 6 ile hukukumuza giren haksız şart düzenlemesi, Yönerge’nin iç hukukumuza uyarlanmasına ilişkin çalışmanın ürünüdür. 4077 Sayılı Kanun’un yeniden yapılması nedeniyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Kanun’da haksız şartlara ilişkin düzenlemeler de yapılmıştır. Aslında haksız şartlara ilişkin 6502 Sayılı Kanun’daki değişiklik Yönerge’nin iç hukuka aktarılmasıdır.
6502 Sayılı Kanun m. 5’de “tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar” başlığı altında haksız şartlar düzenlenmektedir. Bu maddede tüketici sözleşmelerindeki genel işlem koşullarının denetimi düzenlenmiştir. Buna ek olarak tüketici sözleşmeleri bakımından, genel işlem koşulu niteliğini taşımayan tüm haksız sözleşme şartları bu hüküm ile denetim altına alınmıştır.

3 Ağustos 2022
Tüketici Sözleşmesindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik
Tüketici Sözleşmesindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik
Haksız şartların tespit edilmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile sınırlayıcı olmamak kaydıyla haksız şart olduğu kabul edilen sözleşme şartları yönetmelikle belirlenir (6502 Sayılı TKHK m. 5/f. 9). Buna istinaden çıkarılan Yönetmelik Ek-1’de haksız sözleşme şartları düzenlenmekte olup Yönerge’nin ekinde ise 19 farklı haksız şart örneği bulunmaktadır.
Yönetmelik madde 4’te tanımlar başlığında sözleşme, ‘“tüketici ile sözleşmeyi düzenleyen arasında kurulan yazılı ve sözlü her türlü sözleşmeyi” ifade eder, şeklinde düzenlenmiştir. Aynı yönetmelikte sözleşmeyi düzenleyen kavramı, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder, şeklinde düzenlenmiştir. Yönetmelik gereğince tüketici sözleşmesi, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi ile tüketici arasında kurulan yazılı veya sözlü her türlü sözleşmedir.
Diğer bir ifadeyle tüketici sözleşmesi, mal veya hizmetin tüketiciye sunulması karşılığında tüketicinin de parayla ölçülebilir bir bedeli ifa ettiği ivazlı sözleşme olarak kabul edilebilir. Tüketici sözleşmesi, tüketici işlemi içerisinde yer alan birden çok taraflı hukuki işlemdir.
Tüketici sözleşmeleri bakımından haksız şart denetimi yapılırken, genel işlem koşulu niteliği taşıyan veya taşımayan, müteşebbis tarafından kaleme alınmış tüm sözleşme koşulları yorum denetimine tabi tutulmaktadır. Fakat tüketici sözleşmelerinden farklı olarak diğer sözleşmelerde yorum denetimi, sadece genel işlem koşulu niteliğine sahip sözleşme koşulları açısından mümkün olmaktadır.
Genel işlem koşullarının içerik denetimi açısından, 6502 Sayılı Kanun ile TBK’nın, uygulama açısından kişi bakımından farklılaşmaları ile birlikte Yönetmelik’te, sınırlı sayı (numerus clausus) oluşturmamak amacıyla haksız şart olduğu kabul edilen sözleşme koşullarına yer verilmesi, tüketici sözleşmesi ve diğer sözleşmeler ayrımı yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
AB Yönergesi m.3 ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Yönetmeliği m. 5’ te sınırlayıcı olmamak üzere, önemli örnekler düzenlenmiş olup bu örnekler, hakimi bağlayıcı nitelikte olmayıp yol gösterici niteliktedir.

3 Ağustos 2022
Tüketici Sözleşmesindeki Haksız Şartlar
Tüketici Sözleşmesindeki Haksız Şartlar
6502 Sayılı Kanun’un 5. Maddesi gereğince, tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dahil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe sebep olan sözleşme şartları haksız şart olarak kabul edilirler.
Dolayısıyla bir sözleşme kaydının haksız şart olarak kabul edilebilmesi için, o kaydın tüketici ile müzakere edilmemiş olması ve o sözleşme düzenlemesi sebebiyle sözleşmeden doğan hak ve yükümlüklerin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecek düzeyde tüketici aleyhine dengesizlik oluşturması gerekir. Buna ek olarak bir sözleşme kaydının haksız şart olup olmadığının belirlenmesi, sözleşme konusu olan mal veya hizmetin niteliği, sözleşmenin kuruluşunda var olan şartlar ve sözleşmenin diğer hükümleri veya haksız şartın ilgili olduğu diğer bir sözleşmenin hükümleri dikkate alınmak suretiyle sözleşmenin kuruluş anına göre yapılır.
Türk Hukuku’nda haksız şartlara ilişkin düzenleme 2003 Tarihli 4822 Sayılı Kanun’un 4077 Sayılı TKHK’ya haksız şartlara ilişkin bir değişiklik getirmesiyle yürürlüğe girmiştir. 4077 Sayılı Kanun’a eklenen (m. 6) haksız şartlara ilişkin düzenleme, tüketici sözleşmelerinde yer alan ve tüketiciyle müzakere edilmeksizin düzenlenen tüm sözleşme koşullarının yargısal denetimini kapsama almaktaydı. Bununla birlikte, bu yasaya istinaden çıkarılan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız şartlar Hakkında Yönetmelik Ek-1’de, haksız şart kabul edilen kayıtlar düzenlenmekteydi.
6502 Sayılı TKHK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, 4077 Sayılı Kanun yürürlükten kalkmıştır. Bu yeni kanunda 4077 Sayılı Kanun’un haksız şartlara ilişkin düzenlemesi, yeniden kaleme alınmıştır. Buna ek olarak 6502 Sayılı TKHK’nın haksız şartlara ilişkin hükmüne (m. 5) istinaden çıkarılan tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlara ilişkin bir yönetmelik yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmelik Ek-1’de, önceki yönetmelikte olduğu gibi, haksız şart sayılan kayıtlar içeren listeye yer verilmiştir.
Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar ve bu bağlamda genel işlem koşullarına ilişkin bu yasal düzenlemeler sadece tüketicileri hedef almaktadır. Tüketici sözleşmesi olmayan sözleşmeler açısından genel işlem koşullarına ilişkin düzenlenme ise, konunun ele alındığı 1 Temmuz 2012 yürürlük tarihli 6098 Sayılı TBK ile beraber yürürlüğe girmiştir. Gerçekten tüketici sözleşmesi olmayan diğer özel borç ilişkisi kuran sözleşmeler açısından, TBK m. 20-25 hükümleri uyarınca genel işlem koşullarının denetimi yapılabilecektir.

3 Ağustos 2022
Tüketici Sözleşmeleri
Tüketici Sözleşmeleri
Taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın ise satıcı ya da kredi veren arasında gerçekleştirilen mal veya hizmet alımına ilişkin her türlü sözleşme tüketici sözleşmesi olarak tanımlanabilir. Kanundaki tanım uyarınca sözleşmenin bir tarafı tüketici iken, diğer tarafın satıcı, sağlayıcı veya kredi veren sıfatını taşıması gerekmektedir. Yapılan sözleşmenin nihai kullanım amacına ilişkin mal veya hizmet alımı yapılması, ticari ya da mesleki amaçla yapılmamış olmalıdır. Mesleki olmayan bir amaçla edinilen mal tüketimin konusunu teşkil eder örnek olarak ise konut, otomobil, elektrikli ev aletleri gibi dayanıklı ev aletleri olabileceği gibi, dayanıksız gıda maddeleri verilebilir.
Tüketici işlemlerinde her iki tarafın da kimliği önemlidir. Bir taraf tüketici olmalı, diğer taraf ise satıcı-sağlayıcı olmalıdır. Satıcı, özel sektöre bağlı olabileceği gibi kamu tüzel kişisi de olabilir. Mal ve hizmet sunan kimselerin vasıflarının, mesleklerinin herhangi bir önemi yoktur.
