3 Ağustos 2022
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Ne demek?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu CMK m.231’de düzenlenmektedir. Bu kurum esas itibariyle bir erteleme kurumudur. CMK m. 231/5 uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde mahkûmiyet hükmü sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmayacaktır. CMK m. 231/10 uyarınca da, denetim süresinin sanık tarafından iyi halli geçirilmesi durumunda da mahkûmiyet hükmü kaldırılarak davanın düşmesine karar verilecektir
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu ilk kez suç işleyen ve 2 yıl veya daha az hapis veya adli para cezasına mahkûm olan kişilerin hapishaneye girmeksizin ıslah olmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
CMK m. 231/13 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı adli sicile değil, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilmektedir. Böylece mahkûmiyet hükmü, denetim süresi içerisinde sanığın sosyal hayatına engel olmamaktadır.
Sanık denetim süresi içerisinde iyi hal gösterip bu mahkûmiyet hükmünün kaldırılmasını ve düşme kararı verilmesini sağlayabilir. Böylece suç işlemiş kişi hem ıslah olmuş olacak hem de hiç suç işlememiş birisi gibi hayatına devam edebilecektir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hangi koşullarda verilebileceği CMK m. 231/5-14’te düzenlenmektedir. CMK m. 231/5: “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, (…) “iki yıl” veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır…” hükmü gereğince sanık hakkında yapılan yargılama sonunda mahkûmiyet hükmü verilmesinin ve uzlaşmanın sağlanamamış olmasının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için birer ‘ön şart’ olduğu kabul edilir.
CMK m.231/5 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için sanık hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın, yüklenen suçu işlediğinin sabit olduğuna kanaat getirilip hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması gerekir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için gereken mahkûmiyet hükmünün gerekçeli bir şekilde, hükümde var olması gereken bütün unsurları haiz bir şekilde açık duruşmada kurulmuş ve duruşma tutanağına geçirilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenden ötürü sanık hakkında temel cezanın tayininden sonra hükmün bireyselleştirilmesine ilişkin bütün kuralların uygulanmasıyla birlikte sonuç cezanın gerekçeli olarak belirtilmesi gerekmektedir. Bu şekilde kurulan hükmün denetlenebilme olanağı sağlanmış olacaktır.
CMK m. 231/5: “…Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır” ibaresini içermektedir. Bu anlamda hem uzlaştırma hem de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanabildiği hallerde uzlaştırma kurumuna öncelikli olacaktır. Bununla birlikte CMK m. 231/5 yalnızca önce uzlaştırma kurumunun uygulanması gerektiğini düzenlenmiş fakat uzlaştırmaya tabi suçlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasını yasaklamamıştır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın ön şartlarından diğeri ise uzlaşmanın sağlanamamış olmasıdır.
CMK m. 231’de düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmaması yönünde mahkemeye verilmiş takdir yetkisi, CMK m. 254/2’nin uygulandığı hallerde bir zorunluluk haline gelmiştir. Fakat CMK m. 254/2’de yer alan “Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir…” ibaresi hâkimin takdir yetkisini ortadan kaldıran bir ibaredir ve bu düzenlemeyle CMK m. 231’de yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin şartlar uygulama dışı bırakılmaktadır.
