31 Mart 2023
Ön İnceleme Tutanağı
Ön İnceleme Tutanağı
Ön inceleme duruşması, sadece tahkikata hazırlık aşamasıdır. Bu nedenle tanık dinleme, belge inceleme, bilirkişi görüşü alma gibi tahkikat işlemleri yapılmaz. Ancak zorunlu görülürse münhasıran ön inceleme duruşmasında bazı tahkikat işlemleri yapılabilir.
Ön inceleme aşamasında; usule ilişkin hususlar belirlendikten sonra uyuşmazlığın esası ile ilgili bu aşamada hakim, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder ve ön inceleme tutanağına geçirir. ( HMK m. 140/1 )
Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulh ve arabuluculuğun esasları, süreci ve hukuki sonuçları hakkında aydınlatarak sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder. ( HMK m. 140/2 )
Sulh için süre verilmişse, verilen süreden sonraki 2. oturumda taraflar sulh olmuşlarsa sulh oldukları, sulh olmamışlarsa uyuşmazlık yaşadıkları noktalar tek tek belirlenerek ön inceleme tutanağına geçirilecektir. Tahkikat aşamasında, bu tutanak gerekli hallerde kaynak niteliği de taşıyacağı için oturumda hazır bulunanlarca bu tutanağın altına imza atılması kuralı kabul edilmiştir.
Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür. ( HMK m. 140/3 )
Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır. Zorunlu olan hâllerde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin edilir. ( HMK m. 140/4 )
HMK m. 139 uyarınca ön inceleme davetiyesinde, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilmesi maksadıyla gereken amaçlamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre içinde sunmaları ihtar edilir. Yapılan ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilir. (HMK m. 140/5 ) Bu hükümle birlikte, “iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı” gereği ön inceleme aşamasından sonra tarafların tahkikat aşamasından önce dilekçelerinde sundukları belgeler, iddialar ve savunmaların artık tahkikat aşamasının başladığı andan itibaren değiştirip genişletilemeyeceğini ve mevcut delillerle tahkikata devam edileceğinin bir kez daha altı çizilmiştir.
Son olarak, ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlar. ( HMK m. 142 ) Hak düşürücü süreler ve zamanaşımı süreleri aslında maddi hukukun konusu olmaları sebebiyle tahkikatın görev alanındadır. Ancak yargılamanın gereksiz uzamaması için bu sürelerin ön inceleme aşamasında kontrol edilebilmesi kabul edilmiştir.
Ön inceleme tutanağının tamamlanmasından ve gerekli kontrollerin sağlanmasından sonra hakim tahkikat aşamasına geçecektir. Bazı durumlarda, ön incelemeden hemen sonra davanın esasına gidilerek işlem yapılması mümkün hale gelmiş olabilir. Buna örnek olarak; hak düşürücü sürelerin veya zamanaşımına uğramış bir konunun varlığının ön incelemede anlaşılmasını ancak süreler konusunun tahkikat aşamasının görev alanına girmesinden dolayı, tahkikat aşamasına geçilip davanın reddedilmesinin gerekmesi durumu verilebilir. Bu durumda öncelikle ön inceleme işlemlerinin ve tutanağının tamamlanarak ön inceleme aşaması bitirilmesi sonrasında tahkikat aşamasına geçilerek gerekli işlemler yapılması gerekmektedir. Eğer hakim birleşik bir tahkikat duruşması yapmıyorsa, tahkikat için gün belirlemesi gerekecektir ama bu gün belirlenmesi daha sonraya da bırakılabilir. Bu durumda ek olarak tahkikat duruşma için ayrıca tebligat gönderilir.

31 Mart 2023
Ön İnceleme Duruşması Davetiyesi (HMK m. 139)
Ön İnceleme Duruşması Davetiyesi (HMK m. 139)
Bu davetiyede, duruşma davetiyesinde yer alması gereken diğer unsurlar (HMK m. 147) yer alır.
Ayrıca davetiyede şu hususlar ihtar edilir:
- a) Duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar.
- b) Tarafların sulh için gerekli hazırlığı yapmaları.
- c) Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği.
ç) Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği.
Tarafların davetiyede ihtar edilen unsurlara çok dikkat etmeleri gerekir aksi halde “iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı” kapsamında dilekçelerin verilmesinden sonra iddia ve savunmalarına belge eklemek gibi önemli işlemlerin zamanını kaçırılması ve mevcut belgelerle duruşmaya devam edilmek zorunda kalınması gibi sonuçlarla karşılaşacaktırlar.

31 Mart 2023
Ön İnceleme Duruşması
Ön İnceleme Duruşması
HMK m. 138 ‘de yer alan “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” hükmünden ön inceleme duruşmasının iki şekilde yapılabileceği anlaşılmaktadır. Bunlardan biri “duruşmasız ön inceleme” diğeri ise “duruşmalı ön inceleme” dir.
Duruşmasız Ön İnceleme (HMK m. 138)
Hakim, ilk olarak HMK 138. madde de ifade edildiği üzere dava şartları ve öne sürülen ilk itirazları dosya üzerinden duruşma olmadan inceler. Bu incelemesinin sonucunda eğer dava şartlarında veya ilk itirazlarda eksiklik varsa duruşma açmadan dosya üzerinden gerekli kararı verir.
Fakat, eğer dava şartlarında veya ilk itirazlarda eksiklik yoksa veya bu konularda eksikliği tespit etmek için de duruşmayı gerekli görürse duruşma açmalıdır. Sonuç olarak hakim, usuli konulardaki eksikliklerde dava dosyası üzerinden ön inceleme yapabilir.
Duruşmalı Ön İnceleme (HMK m. 139 – 140)
Eğer hakim, ön inceleme aşamasında gerekli görülen hallerde ön inceleme duruşması açılmasına karar verdiyse ilk olarak ön inceleme için bir duruşma günü belirler ve taraflara duruşma davetiyesi bildirir.

31 Mart 2023
Ön İnceleme
ÖN İNCELEME
Ön İnceleme nedir? (HMK m. 137)
Türk hukukuna göre ilk derece yargılamasının beş temel aşaması vardır. Bu aşamalar sırasıyla; Davanın Açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, Ön İnceleme, Tahkikat, Tahkikatın Sona Ermesi ve Sözlü Yargılama ve Hüküm. Bu yazıda “ön inceleme” üzerinde durulacaktır.
HMK m. 137 ‘e Göre Ön İnceleme Aşamasında Yapılacaklar:
Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.
Bu maddeden yola çıkarak usule ilişkin konuların ön inceleme aşamasında karar bağlanması gerektiği anlaşılmaktadır. Esasa ilişkin konuların ise tahkikat başladıktan sonra karar verilmesi uygun görülmüştür.
HMK m. 137 ‘den Yola Çıkarak Ön İnceleme Aşamasının Var Olma Amacı:
Tarafların iddia ve savunmalarının ve bunlarla ilgili delillerinin belirlenip toplanması, gereksiz tahkikat işlemlerinin yapılmasının önüne geçilmesi yani tahkikattan önce tahkikatın gereksiz uzamasını gerektirecek işlemlerin önceden bu aşamada yapılarak tahkikat aşamasının kısa tutulması ve yargılamanın daha düzenli yürütülmesi olarak özetlenebilir. Bunların yanında ön inceleme aşamasının önemli bir işlevi de tarafları sulhe ve sulhe giden önemli bir yol olan arabuluculuğa teşvik etmektir. Böylece bazen tahkikat aşamasına bile gerek kalmadan uyuşmazlıklar ön inceleme safhasında çözülmekte ve hem zamandan hem maddi açıdan tasarruf edilmektedir.
HMK m. 137 ‘nin devamında yer alan “Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez.” maddesi de yukarıda açıklanan ön inceleme aşamasının tahkikattan önce yapılarak tahkikat süresinin kısaltılması amacının bir gereği olarak kanun koyucu tarafından takdir edilmiştir.

10 Mart 2023
Zimmet Suçuna Örnek Yargıtay Kararları
Zimmet Suçuna Örnek Yargıtay Kararları
ZİMMETE PARA GEÇİRME
…“… Bankası Kelkit şubesinde sözleşmeli müvezzi olarak görevli bulunan sanığın; banka şubesince mudi M… ‘dan iştira edilerek karşılığı ödenen ve tahsili amacıyla şubenin bağlı olduğu Ankara Bölgesi Dış Muameleler Şubesine PTT vasıtasıyla gönderilmesi için şube yetkilileri tarafından görevi gereği kendisine teslim edilen toplam 2.400 Amerikan Dolarlık 8 adet Travellers çeki, PTT şubesine teslim edilmiş ve PTT şubesinde görevli memur tarafından da teslim alınmışçasına evrak düzenleyip, PTT vasıtasıyla ilgili banka şubesine göndermeyerek Kelkit ilçesinde konfeksiyon işi ile birlikte döviz ticareti yapan C… isimli şahsa satıp bedelini peşin olarak almak ve bu suretle bankayı zarara uğratmak şeklinde gerçekleşen ve mahkemece de sabit görülen eylemi; personeli olduğu bankanın Kamu İktisadi Devlet Teşekkülü olması, suça konu çeklerin bankaca iştira edilip karşılığı ödendiği halde üzerlerine ödenmiştir (paid) kaşesi basılmaması sebebiyle ciro yeteneğine ve dolayısıyla para hükmündeki evrak (senet) niteliğini haiz bulunması sebebiyle zimmet suçunu oluşturduğu…” (YARGITAY 5. CD 29.02.1996 4101/496)
ZİMMET SUÇUNUN UYGULANMA ŞARTLARI
…”5237 sayılı TCK’nın 247. ( 765 sayılı TCK’nın 202. ) maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşması için “kamu görevlisinin veya özel mevzuatları gereği kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına zimmetine geçirmesinin” gerektiği, somut olayda; İş-kur tarafından mağdur S… ‘ya gönderilen 510,96 TL tutarındaki havaleyi sanığın kendi gişesinde ödeme yapması mümkün olduğu halde tanık H… ‘nın bulunduğu gişeye gidip “henüz gişesini açmadığını, sırada bekleyen çok kişi olduğunu, müşteki S… ‘dan bahisle bu kişiyi tanıdığını, mağdur olmasın, sıra beklemesin” diyerek tanıktan alıp mal edinmesi şeklinde gerçekleşen eyleminde, suça konu paraların görev dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, sanığın muhafaza ve gözetim sorumluluğunun da olmadığı bu nedenle de fiilinde yasal tevdii unsurunun gerçekleşmediği, hileli ve yasal olmayan yollarla kendisine haksız olarak menfaat sağladığı, anlaşılmakla sanığın eyleminin kamu kurumuna karşı dolandırıcılık suçunu oluşturacağı… (YARGITAY 5. CD 09.01.2014 11490/218)
ZİMMET SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK
…” Zimmetine para geçirmekten sanık E. ‘nin yapılan yargılaması sonunda… Hasıl olan zarar miktarı kovuşturma yapılmadan evvel saptanarak iddianamede gösterilmiş ve duruşma sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda saptanıp sanık tarafından hemen ödendiği anlaşılmış bulunmasına göre cezadan kovuşturma yapılmadan evvel ödenmiş gibi kabulüyle 1/2 oranında indirme yapılması gerekirken 1/3 oranında eksik indirme yapılması…” (YARGITAY 5. CD 03.04.1996 450/1069)

10 Mart 2023
Zimmet Suçu Şikayete Tabi Midir?
Zimmet Suçu Şikayete Tabi Midir?
Kanunda da suçun oluşumu anlatılmıştır ve suçun varlığı mağdurun şikayetine bağlanmamıştır. Yani zimmet suçu şikayete bağlı değildir ve re ’sen soruşturulup kovuşturulabilen suçlardandır.
Kolluk kuvvetleri veya savcılık söz konusu şantaj suçuna neden olan eylemlerden haberdar oldukları andan itibaren re ‘sen (kendiliğinden) soruşturmayı başlatmalıdırlar. Gerek olması halinde kovuşturma evresine de geçilmelidir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus suçun vuku bulmasından itibaren on beş yıllık dava zamanaşım süresinin bulunmasıdır. Yani söz konusu on beş yıllık süre aşıldığı takdirde artık faile ceza verilemeyecektir.

10 Mart 2023
Zimmet Suçunda Ceza İndirimi
Zimmet Suçunda Ceza İndirimi
Zimmet suçunun cezası kanunda net bir şekilde ifade edilmiştir. (TCK m.247/1) Bunun yanında yine kanunda öngörüldüğü üzere somut olayın durum ve şekline göre ceza miktarında artma ve azalma meydana gelebilir. (TCK m. 247/2-3, m. 249)
Ancak somut olayın vuku bulmasının dışında etkin pişmanlık kavramı ile ceza indirimi söz konusu olmaktadır.
- Cezanın Azaltılmasını Gerektiren Nitelikli Hal: Etkin Pişmanlık (TCK m. 248)
Cezanın azaltılmasını gerektiren nitelikli hal TCK m. 248 ‘de etkin pişmanlık başlığı altında “soruşturmadan önce”, “kavuşturmadan önce” ve “hükümden önce” olmak üzere üçe ayrılarak ifade edilmiştir.
- Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir. (TCK m. 248/1)
Maddeye göre iki hususa dikkat edilmelidir. Bunlardan ilki “soruşturma başlamadan önce” ifadesidir. Soruşturma evresi; kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen süreyi ifade eder. Buna göre soruşturma başlamadan öncesi; ceza soruşturmasını yapmaya yetkili mercilerin suç şüphesini öğrenmeden önceki aşamayı ifade eder. Öğrenildikten sonraki aşama TCK m. 248/2’deki kovuşturma başlamasından önceki duruma tabidir.
Diğer dikkat edilmesi gereken husus da söz konusu malın iadesinin veya zarar varsa bunun tazminin aynen ve ödemenin de ödeme taahhüdü vs. ile değil fiilen gerçekleşmiş olması gerektiğidir.
- Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.
Kovuşturma evresi, iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen süreyi ifade eder. Yani “kovuşturma başlamadan önce” den kasıt, iddianame mahkeme tarafından kabulü anına kadarki süredir.
Hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir. (TCK m. 248/2)
“Hükümden önce” gerçekleştirilmesinden kasıt ise, kamu davasının açılmasından sonra, hükmün ilk derece mahkemesince tefhim veya tebliğ edilmesi aşamasına kadar zararın giderilmesidir.

10 Mart 2023
Zimmet Suçunun Cezası ve Cezanın Oranını Etkileyen Haller Nelerdir?
Zimmet Suçunun Cezası ve Cezanın Oranını Etkileyen Haller Nelerdir?
Basit Zimmet Suçunun Cezası
TCK madde 247/1 ’e göre “Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Zimmet Suçunun Nitelikli Hali
Zimmet suçu için ön görülen beş yıldan oniki yıla kadar olan hapis cezası, yine aynı maddenin 2. fıkrasında sözü edilen hileli davranış varlığında yarı oranında arttırılır. TCK m.247/2: “Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
Zimmet Suçunun Daha Az Ceza Gerektirecek Hali
Zimmet suçunun indirim yapılabilecek hali TCK m. 247/3 ‘te söz konusu malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek cezanın yarı oranına kadar indirilebileceği yönünde ifade edilmiştir.
Fail, bu şekilde söz konusu malın kendi mal varlığına intikal ettirmeyip de geri vermek üzere, geçici olarak kullanmışsa “kullanma zimmeti” adı verilen durum ortaya çıkar ve daha az cezayı gerektiren nitelikli hal oluşur. Bu kavrama örnek olarak, Yargıtay, tahsil edilip kendisine verilen telefon paralarını sanığın belli süreler yanında alıkoyarak yararlanmasını “kullanma zimmeti” olarak kabul etmiştir.
Bunun dışında TCK m. 249 ‘da “Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebileceği” ifadesine yer verilmiştir.
Kamu Görevlisinin Denetim Görevini İhmali Sonucu Zimmet Suçunun Cezası
TCK m. 251: (1) Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur. (2) Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK m. 251 ‘de denetim görevinin ihmali başlığı altında anlatılan özel durumun söz konusu olabilmesi için öncelikle bir kamu görevlisinin zimmet suçunu işlemesi veya zimmet suçunun işlenebilmesine olanak sağlanan bir ortam sonucunda zimmet suçunun işlenme ihtimalinin doğması gerekmektedir. Ve zimmet suçunu işleyen kamu görevlisinin yanında denetimle görevli olan 2. bir kamu görevlisinin varlığı gerekmektedir. TCK m. 251 ‘e göre:
İlk ihtimalde bir kamu görevlisi zimmet suçunu işlemeli ve denetimle görevli olan bir başka kamu görevlisinin zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yummalıdır. Bu durumda denetimle yükümlü olan kamu görevlisi de müşterek fail olarak fail gibi sorumlu tutulur.
Diğer ihtimalde ise, denetimle yükümlü kamu görevlisi denetim görevini ihmal ederek zimmet suçunun işlenmesine imkan sağlamalıdır. Böyle bir durumda denetimle görevli kamu memuru üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

10 Mart 2023
Zimmet Suçu Nedir? (Zimmet suçu: TCK m. 247)
Zimmet Suçu Nedir? (Zimmet suçu: TCK m. 247)
TCK madde 247 ’de söylendiği üzere; görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi “zimmet suçu” nu işlemiş sayılır ve cezalandırılır.
Madde esas alındığında, zimmet suçunun var olabildiği söylemek için ve zimmet suçunu hırsızlık suçu, güveni kötüye kullanma suçu gibi diğer benzer suçlardan ayırt edebilmek için mutlaka bazı kriterlerin söz konusu olayda bulunması gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre Zimmet suçunun şartları:
- Kamu görevlisi tarafından işlenmesi (örnek; polis, öğretmen, bilirkişi, nüfus memuru vs.)
Bu şart zimmet suçunu ayrıca “özgü suç” kategorisine dahil eder. Özgü suç; söz konusu suçun sadece belli niteliklere ve sıfatlara haiz olan kişiler tarafından işlenebilmesi demektir. Örneğin herkes hırsızlık suçunun faili olabilirken zimmet suçuna sadece kamu görevlileri fail olabilir. - Söz konusu malın görevi nedeni ile kendisine zilyedliği devredilmiş olan veya koruma ve gözetmekle yükümlü olan bir mal olması gerekir.
Kanımızca maddede geçen “mal” ibaresi geniş algılanmalıdır yani misli veya gayri misli, maddi varlığa sahip ve ekonomik değer taşıyan her türlü şeyi ifade etmektedir.
Zilyetlik devrinin anlamı da kamu görevlisine o mal üzerinde bağımsız şekilde tasarruf etme yetkisinin sağlanmış olmasıdır. Ancak burada zilyetlik devri şart olmayıp failin mal üzerinde tasarrufta hukuken yetkili olması da yeterlidir. Örneğin; kamu bankasında şubelerin şifresini bildiği için mudilerin hesaplarına ulaşma iktidarına sahip olan failin, hesabına para yatırması da zimmet suçunu oluşturur.
Yine dikkat edilmesi gerekir ki malın zilyetliğinin kamu görevlisine devrinde bir illiyet bağı bulunmalıdır. Yani mal kamu görevlisine görevi nedeni ile bırakılmalıdır.
- Son olarak failin bahsedilen malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmesi gerekir.
Kamu görevlisinin söz konusu malın mülkiyeti kendisine intikal etmiş gibi mal üzerinde kullanma, satma gibi tasarruflarda bulunması veya aynı işlemleri başkası için yapması ile zimmete geçirilme gerçekleşmiş sayılır.
Zimmet suçu TCK ‘da tanımlanmakla beraber Bankacılık Kanunu m. 160 ‘ta ve Askeri Ceza Kanunu m. 131 ‘de de ayrıca düzenlenmiştir.

24 Şubat 2023
Hırsızlık Suçuna Örnek Mahkeme Kararları
Hırsızlık Suçuna Örnek Mahkeme Kararları
- 1-Suça konu olan otomobilin kontak anahtarı üzerinde ve çalışır vaziyette iken sanık tarafından çalınması şeklinde gerçekleşen eylemin TCK’nın 141/1.maddesinde tanımlanan basit hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/1-e maddesi gereğince uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Şikayetçinin dilekçesinde saat 23.00-23.30 sıralarında olay gerçekleşirken sanığı yakalayarak otopark görevlisi …’in yanına gittiğini belirtmesi, tanık …’in ise şikayetçi ve sanığın saat 18.00 sıralarında otoparka geldiğini beyan etmesi karşısında; suçun işlendiği saatin net olarak tespit edilmesinden sonra sanık hakkında TCK’nın 143/1.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Oy birliğiyle bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2.Ceza Dairesi E.2015/2140 K.2017/7849 T.11.09.2017)
- Sanığın müştekiye ait tarlasındaki anızları traktör ile kırarak kamyona yükleyip çalmaktan ibaret eyleminin TCK’nın 141/1.maddesine uyan açıktan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde TCK’nın 142/1-e maddesi ile uygulama yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, oy birliğiyle bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 13.Ceza Dairesi E.2014/9560 K.2014/27456 T.01.10.2014)
- Sanığın hırsızlık suçunun, müştekinin caminin bahçesinde bulunan şadırvanında abdest aldığı sırada askıda asılı ceketinin cebinde bulunan parayı almak suretiyle işlediğinin anlaşılması,… (Yargıtay 13.Ceza Dairesi E.2013/12362 K.2014/13130 T.08.04.2014)
