7 Aralık 2021
İFTİRA SUÇU (TCK m. 267)
İftira suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun özel hükümler başlıklı ikinci kitabının “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” başlıklı dördüncü kısmında yer alan “Adliyeye Karşı Suçlar” isimli ikinci bölümünde 267 ve 269 maddeleri arasında düzenleme altına alınmıştır.
“İftira” başlıklı 267. maddede iftira suçu dokuz fıkra halinde düzenlenirken, 269. maddede bu suça ilişkin etkin pişmanlık hükmüne yer verilmiştir. 267. madde düzenlemesinde doktrinde maddi iftira olarak ifade edilen “fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması” suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiş ve bu nitelikli halin işlenilmesi durumunda cezanın yarı oranında arttırılacağı hüküm altına alınmıştır.
5237 TCK’nın 267/4. fıkrasında iftira neticesinde mağdur hakkında tutuklama veya gözaltına alınma koruma tedbirlerine başvurulması durumunda failin ayrıca “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan dolaylı fail olarak sorumlu tutulacağı, 267/3. fıkrasında ise gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa cezanın yarı oranında arttırılacağı düzenlenmiştir. 5237 sayılı TCK 267/1’de iftira suçunun işleniş şekilleri ihbar veya şikâyette bulunmak ya da basın yayın yoluyla hukuka aykırı fiil isnat etmektir.
Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunda masum olduğu bilinen bir kişiye hakkında adli veya idari yaptırım uygulanması maksadıyla bir hukuka aykırı fiil isnat edilmektedir.
İftira suçunda korunan hukuki değer konusunda doktrinde tam bir fikir birliği bulunmamaktadır. İftira suçunun koruduğu hukuksal değerin ne olduğu konusunda çok fazla farklı görüş ileri sürülmekle birlikte, bu görüşlerden başlıcaları şunlardır: Bu suç ile bireyin şeref ve onuru zarar gördüğünden, iftira suçu kişilere karşı suçlar arasında düzenlenmelidir, bu suç devletin adli mekanizmasını aldatmaya, yanlış yönlendirmeye yönelik olduğundan sadece adliyeyi ilgilendirmektedir, iftira suçu ile kamu güveni ihlal edilmektedir, bu suçun işlenişiyle kişilerin onur ve şerefleri ile adliye düzeninin eşit oranda ihlal edildiği, iftira suçunun koruduğu hukuki yarar karma nitelikte olmasına rağmen kişilere ilişkin menfaat ağır basmaktadır, bu suç ile korunan hukuki yarar karma nitelikte olmasına rağmen adliyeyi ilgilendiren yönü ağır basmaktadır.
5237 sayılı TCK’da iftira suçu, “Adliyeye Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmesine rağmen, doktrinde çoğunlukla iftira suçunun koruduğu hukuki değerin karma nitelik taşıdığı genel olarak kabul edilmektedir.
5237 sayılı TCK’da iftira suçunu düzenleyen 267. maddede faille ilgili olarak “…hukuka aykırı fiil isnat eden kişi” ifadesi kullanıldığından iftira suçunun herkes tarafından işlenebileceğini ve özgü suç niteliği taşımadığı ifade edilebilir.
İftira suçu açısında failin “kamu görevlisi” veya “sivil vatandaş” olması arasında 5237 sayılı TCK’da herhangi bir fark öngörülmemiştir.
Doktrinde savunulan bir görüşe göre, iftira suçunun mağduru sadece gerçek kişilerdir. Doktrinde savunulan diğer bir görüşe göre ise, iftira suçunun mağduru adli makamlar yani yargı organıdır. İftira suçu bakımından iftiraya uğrayan kişi suçun mağdurunu değil konusunu oluşturmaktadır. Doktrinde diğer bir görüşe göre iftira suçu adil yargılanma hakkına karşı işlenen bir suç olup bu suçun mağduru bireyler topluluğudur.
TCK 267. maddede düzenlenen iftira suçunu meydana getiren tipik fiil seçimlik hareketlidir, iftira suçunun meydana gelebilmesi için; yetkili makamlara ihbar ve şikâyette bulunmak, basın yayın yoluyla iftirada bulunmak ve iftira atılan fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunmak şeklinde üç tane seçimlik hareket düzenlenmiştir ve bu üç hareketten herhangi bir tanesinin yapılmasıyla iftira suçu meydana gelmektedir.

Lise egitim hayatına İstanbul Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler lisesinde başlayıp, Kanada Moncton High School’da devam etmiştir. Şu anda Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesinde son sınıf öğrencisi olarak eğitim hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda yarı zamanlı olarak Polat&Polat Hukuk Bürosu’nda staj yapmakla birlikte web sitesi için metin yazarlığı yapmaktadır.
Yasal Uyarı
Bu sayfadaki içerikler hukuk fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanmış, içeriğin planlaması ve kontrolü büromuz avukatları tarafından yapılmıştır. Bu sayfada yer hazırlanan hukuki bilgiler, hukukçulara ve genel hatlarıyla konu hakkında fikir edinmek isteyen kişilere yöneliktir. Bu bilgilerin doğruluğunu temin etmek için azami çabayı göstermekle birlikte; bilgilerin somut olaya göre geçerliliğinin değişebileceğini veya yasal değişikliklerle güncelliğini yitirebileceğini, avukatlarımızın hukuki görüşleriyle yargılama yetkisine sahip mercilerin görüşlerinin yer yer birbirinden ayrılabileceğini hatırlatmak isteriz.