8 Temmuz 2021
Fazla Mesainin İspatı
Giriş
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) madde 6. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 190. maddesi uyarınca vakıadan kendi lehine haklar çıkaran tarafın, o vakıayı ispat etmesi gerekmektedir. Bu taraf, davacı ya da davalı olabilecektir. Bu bakımdan değerlendirildiğinde ve fazla mesainin ispatına ilişkin İş Kanunu’nda özel bir düzenleme bulunmadığı da düşünüldüğünde kural olarak fazla mesai yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispat etmesi gerektiği söylenebilecektir.
Fazla Mesainin İspatında Başvurulabilecek Deliller
Fazla mesai her türlü delil ile ispatlanabilecektir. Ancak fazla mesai ücret alacağının ispatı bakımından 6100 sayılı kanunun 200. ve 201. maddesi uyarınca konu alacak miktarının 2021 yılı itibarıyla 4.880,-TL ve üzerinde olması durumunda senetle ispat edilme zorunluluğu söz konusu olacaktır. Yargıtay kararları da bu yönde olup yazılı sınırları aşan ücret alacağı iddialarının, yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirtilmektedir .
Yargıtay 2013 tarihli bir kararında işçinin imzasını taşıyan bordronun kesin delil olduğunu bu nedenle imzalı ücret bordrolarında fazla mesai ücret alacağının ödendiği görülüyorsa işçi tarafından daha fazla çalışma alacağının olduğu iddiasının ileri sürülemeyeceğini belirtmiştir. Ancak burada önemli bir husus şudur; imzalı bordroda ihtirazi kaydının bulunması halinde, her türlü delille fazla mesainin ispatlanabileceğini belirtmiştir . Bu bakımdan değerlendirildiğinde ihtirazi kaydın bulunması durumunda fazla mesainin ispatı bakımından farklı bir durum söz konusu olacaktır.
İhtirazi kayıt konulmasa bile bordro, işyeri giriş çıkış saatleri ile uyumlu değilse işyeri giriş-çıkış kayıtları, imzalı ücret bordrolarının aksini ispatlayan aynı kuvvete haiz bir delil niteliğindedir . Bu durumda iş yeri giriş çıkış kayıtları ile imzalı ücret bordroları ile belirtilen karinenin aksini ispatlayabilmek mümkün olabilecektir.
Fazla Mesainin İspatında Tanık Dinlenmesi
HMK’nın 202. maddesi uyarınca senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunması halinde tanık dinlenebileceği belirtilmiştir. Delil başlangıcı aynı maddenin devamında tanımlanmıştır. O halde delil başlangıcının varlığından söz edebilmemiz için üç koşul gerekmektedir. Yazılı bir belge bulunmalıdır, bu belge aleyhine ileri sürülen tarafından verilmiş olmalıdır ve son olarak söz konusu hukuki işlemi muhtemel göstermelidir. O halde bir delil başlangıcı sayılabilecek bir belge varsa konuya ilişkin tanık dinlenebilecektir .
Tanıklık takdiri bir delildir. Bu nedenle mahkeme tanıkların ifadeleri ile bağlı değillerdir. Mahkemenin tanığın doğru söylemediği yönünde bir kanaati oluşursa aksi yönde karar verebilecektir. Ancak mahkeme vermiş olduğu kararda tanığın ifadesinin neden kabul edilmediğinin ya da aksi durumda neden edildiğinin belirtilmesi gerekmektedir .
Değerlendirme ve Sonuç
Fazla mesainin ispatı kural olarak işçiye aittir. Ancak ispat bakımından değerlendirildiğinde fazla mesainin ispatı ile fazla mesai ücret alacağının ispatı farklı şekillerde ispat edilebilecektir. Belirtildiği üzere fazla mesai her tür delil ile ispat edilebilecektir. Fazla mesai ücret alacağının ispatı ise HMK göz önünde bulundurulduğunda senet ile ispat zorunluluğu gündeme gelebilecektir. Senetle ispat zorunluluğunun gündeme geldiği vakıalarda ise delil başlangıcı bulunması durumunda vakıa her tür delille ispatlanabilecektir. Takdiri delillerin mahkemeler nezdinde bağlayıcılığı bulunmayıp aksi yönde karar verilebilmesi mümkündür.
Avukat Mustafa Aşık
Polat & Polat Avukatlık Ortaklığı
