23 Şubat 2022
Yağma Suçu Nedir?
Yargıtay Ceza Genel Kurulu E 2004/6-59, K 2004/93, T 13.4.2004 sayılı kararında, “Yağma suçu bir kişinin malını cebir, şiddet veya tehdit kullanarak almak suretiyle oluştuğundan, unsurları itibarıyla hem zilyetliğe hem de kişinin hürriyetine yönelik bir suçtur. Ancak burada kişi hürriyetine yönelen saldırı, mal aleyhine işlenen suçun gerçekleştirilmesi bakımından bir araç niteliğinde bulunduğundan, bu suç sonuç itibarıyla mal aleyhine işlenen bir suçtur.” şeklinde hüküm kurarak yağma suçunun amaç ve araç hareketlerden oluştuğunu belirtmiştir. Dolayısıyla, yağma suçundan bahsedilebilmesi için failin, suça konu malı cebir veyahut tehdit kullanımı sonucunda mağdurdan alması ya da malın teslimine mecbur kılması gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’da yer alan yağma suçu, yapı itibarıyla bileşik bir suçtur. Yağma suçu, aynı kanunda ayrıca düzenlenmiş olan tehdit (m. 106), cebir (m. 108) ve hırsızlık (m. 141) suçlarından meydana gelmiştir.
Yağma suçunu oluşturan suçlardan biri olan cebir suçunda uygulanan fiil, kasten yaralama suçunu (m. 86) oluşturan hareketlerle işlendiğinden, doktrinde vücut dokunulmazlığının da bu suç ile korunduğu savunulmaktadır. Yargıtay 6. CD E 2012/11544, K 2013/2976, T 14.02.2013 sayılı kararında da, suçla korunan hukuki değerler arasında vücut dokunulmazlığının olduğu belirtilmiştir.

Lise egitim hayatına İstanbul Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler lisesinde başlayıp, Kanada Moncton High School’da devam etmiştir. Şu anda Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesinde son sınıf öğrencisi olarak eğitim hayatına devam etmektedir. Aynı zamanda yarı zamanlı olarak Polat&Polat Hukuk Bürosu’nda staj yapmakla birlikte web sitesi için metin yazarlığı yapmaktadır.
Yasal Uyarı
Bu sayfadaki içerikler hukuk fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanmış, içeriğin planlaması ve kontrolü büromuz avukatları tarafından yapılmıştır. Bu sayfada yer hazırlanan hukuki bilgiler, hukukçulara ve genel hatlarıyla konu hakkında fikir edinmek isteyen kişilere yöneliktir. Bu bilgilerin doğruluğunu temin etmek için azami çabayı göstermekle birlikte; bilgilerin somut olaya göre geçerliliğinin değişebileceğini veya yasal değişikliklerle güncelliğini yitirebileceğini, avukatlarımızın hukuki görüşleriyle yargılama yetkisine sahip mercilerin görüşlerinin yer yer birbirinden ayrılabileceğini hatırlatmak isteriz.